Joe: "Söyle bakayım, kızlarla ilgilenmiyor musun? " Martin: "Evet.Kitaplarla tanışmadan önce peşlerine çok düştüm. Ama o günden bu yana hiç vaktim olmadı. "
Üzerine uymayan giysileri, yaralı elleri, güneş yanığı yüzü olduğu yerde duruyordu; ama bunların, kendisine ifade gücü vermeyen aciz dudakları nedeniyle meramını anlatamadığı için dilsiz kalan büyük bir ruhu hapseden parmaklıklar olduğunu anladı.
Reklam
O bir harptı; tek hayatı ve bilinci, telleriydi; müzik ise arasından aktığı o telleri hatıralar ve hayallerle titreştiren bir seldi.
Hayatı boyunca sevgi açlığı çekmişti. Sevgiye hasretti. Varoluşunun temel talebiydi sevgi. Ama hiç sevgi görmemiş ve zaman içinde katılaşmıştı. Sevgiye ihtiyaç duyduğunu fark etmemişti bile. Şimdi de bilmiyordu bunu. Sadece sevginin nasıl ifade edildiğini görmüş, yüreği hoplamış ve ne kadar güzel, yüce ve muhteşem bir şey olduğunu düşünmüştü.
Mesela sen biriyle bir ekmeği bölüp yemek istiyorsun ; Ama o eline ekmeği tutuşturup gidiyor. Sanıyor ki mesele doymak.”
Haritası ya da pusulası olmadan yabancı denizlere sürüklenmiş gemi gibiyim. Ama şimdi artık ben de yönümü bulmak istiyorum.
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.