Bir kadın kendisine meyyal ve heveskâr olan ve bahusus kendi hakkında ciddi ve pak bir sevda peyda eyleyen adamın halini yalnız bir bakışından anlar. Bunu anlamayana kadın demektense odun demelidir.
Sayfa 395 - DergahKitabı okudu
Bir de vapurun kıç tarafında kadınlar ile erkekler mevkiinin bir perde ile tefrik olunduğu yerde oturan gençlere sorunuz. Yalnız gençlere mi ya? Vücutları kocadığı halde gönülleri kocamamış bulunan ihtiyarlara da sorunuz. Şöyle bellerini küpeşte üzerindeki korkuluk demirlerine dayayarak arkadan arkaya denize doğru vücut sarkıtıp kadınlar cihetine doğru sevk-i nigâh-ı tahassürle perde-bîrûnlukta bulunan zevata sorunuz. Bakalım vapurun sürat veya bataetinden onların haberleri var mıdır?
Sayfa 23 - DergahKitabı okudu
Reklam
Zira "bakmak" başka ve "görmek" de başka olup her etrafına bakınanlar, etraflarındaki şayan-ı müşahede şeyleri göremezler. Her gören de bunları başkalarına irae ve tarif edemezler. Romancı, fikir ve nazar-ı beşeri bu seyahat-i maneviyede delalet-i arifanesiyle irşat eylerse karilerine pek büyük hizmet eylemiş olur.
Sayfa 18 - DergahKitabı okudu
Meşhur Danyel Hue'nin dediği gibi hikaye ve rivayet denilen şey, ya bir mevcudu tarif veyahut bir muhayyeli tasvir demek olup şey-i mevcudu tarife "tarih", şey-i muhayyeli tasvire "roman", yani masal derler. Asrımızda natüralist sınıfını teşkil eyleyen romancıların piri addolunan Emile Zola, romanlarına, Bir Familyanın Tarih-i Tabii ve içtimaisi namını vermiştir ki, işte Danyel Hue'nin bu hükmüne Tevfik-i harekette bulunmuş demektir.
Sayfa 14 - DergahKitabı okudu
416 syf.
·
Not rated
Yeni Türk Edebiyatı dersinde kısa sınav sorumdu romanın tahlili :) Aynı zamanda Ahmet Mithat Efendi üzerine ve Hayret / Kafkas romanlarının tahlili üzerine bitirme tezi hazırlamıştım. Gerçekten dönemine göre ve hatta içinde bulunduğumuz dönemde de çok keyifli bir kalemi olduğunu söyleyebilirim. Oldukça ilginç hikayeleri var namı diğer yazı makinasının. :) Tüm eserlerini şiddetle tavsiye ederim.
Müşahedat
MüşahedatAhmet Mithat Efendi · Dergah Yayınları · 2017619 okunma
‘’Ankara Türk milliyetçiliğini temsil ediyordu. Kurtuluş hareketinin bütün sıfatları ve tabirleri buna delalettir : ≪Milli Mücadele≫, ≪Milli İstiklal≫, ≪Milli Hareket≫, ≪Milli Zafer≫, ≪Büyük Millet Meclisi≫, ≪Hâkimiyeti Milliye ≫, ≪Kuvayi milliye≫, Kurtuluş davasının lügatinde bu milli kelimesi yalnız ≪millete mensub* millet için, millet uğruna≫
Reklam
Geri190
907 öğeden 901 ile 907 arasındakiler gösteriliyor.