Son derece farklı bir kitap.
İcat ettiği kelimeler yüzünden her ne kadar Otomatik Portakal'a benzetsem de son derece ilgi çekici bir konuyu okuyucuyu kesinlikle sıkmadan son sayfasına kadar heyecanla aktarabiliyor.
İlk defa bir Hakan Günday romanı okudum ancak son olmayacak
Nedense Afili Filintalar'dan pek kötü bir şey çıkmıyor
MalafaHakan Günday · Doğan Kitap · 20174,647 okunma
Fena değil diyebileceğim hard-boiled türde bir polisiye roman.
Lui Beretti'nin hayat hikayesini doğumundan itibaren anlatan bu romanda Amerika'da zamanında uygulanmaya çalışılan içki kaçakçılığı da büyük oranda yer tutuyor.
Aynı zamanda Hakan Günday'ın Malafa'sı gibi kendine özgü bazı kelimeleri de var.
Polisiye severlerin sıkılmadan okuyabileceği bir roman.
Kural tanımlayıcı, yazarlar, insanlardaki kötülüğü diğer insanların yüzüne vuracak bir belgeselci olan Asil Yaşayan ve Adil Ölmez'in, garip ve hüzünlü hayat hikayelerini anlatan bir Hakan Günday romanı.
Her ne kadar Malafa veya Piç kadar güzel olmasa da Yeraltı Edebiyatı'nın güzel örneklerinden biri.
Türkiye’de rakıyı içerken, kadehi önce sofraya vurur sonra diğer kadehlerle tokuştururuz.’
Elinde kadehiyle sabırsızlık içinde açıklamanın bitmesini bekleyen Gerard sordu.
‘Neden?’
‘İki nedeni vardır. Öncelikle sağlıklarına içtiğimiz ancak sofrada olmayan ve sevdiğimiz kişileri anmak için. İkinci nedense, rakının insanı konuşturmasından kaynaklanır. Kadeh sofraya vurulursa gizlilik yemini edilmiş demektir. O sofrada konuşulacak her konu o sofrada kalacak demektir. Rakı insanı soyar. Sarhoş, sofradan çıplak kalkandır. Ama sofranın adı rakı sofrasıdır. Yani çıplaklar kampı. Şerefinize!
"Ne diyordum?"
"Tanrı'nın evreni yaratmaya çalışırken havaya uçtuğunu söylüyordun."
"Evet. Evren bir deneydi. Tanrı'nın bir deneyi. Ancak her şey yolunda gitmedi. Tanrı patladı ve parçaları her yere yayıldı. Buna Big Bang adı verildi. Bizim yapmamız gereken, her şeyi birleştirmek. Her şeyi ve kendimizi bir araya getirmek. O zaman Tanrı yeniden tek parça olacak. Şimdiki zayıflığımız bundan kaynaklanıyor. İyiliğin ne olduğunu biliyoruz ama iyi olamıyoruz. Çünkü içimizde Tanrı'nın sadece küçük bir parçasını taşıyoruz. İyilik ve kötülük çelişkisi buradan geliyor. Gücümüzün asla yetemeyeceği hayallerimiz var: erdem, yüksek değerler, sonsuz kardeşlik, insanlık barışı gibi. Ama birleşmediğimiz sürece ne yazık ki hiçbiri gerçekleşmeyecek."