Batı uygarlığının kaynağı Anadolu'dadır, en değerli kalıntıları bizdedir. Bu gerçeği dünyaya yaymak, kafalara yerleştirmek için gösterdiğimiz çaba yetersizdir. Kendimiz yeterince bilmiyor, ilgilenmiyor, uğraşmıyoruz ki başkalarına anlatalım.
Karpuz Yunanca meyve, tohum anlamındaki "karpus"tan gelir.
Reklam
309 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 7 days
Öncelikle belirtmek isterim ki kitabın ismi buraya yanlış kaydedilmiş. Ne kitap kapağında ne de içerisinde Tibet'in ölüler kitabı ile ilgili bir şey yok. Sadece bir paragrafta Tibet'in ölüler kitabının Mısır'ın ölüler kitabından etkilenmiş olabileceği benzerliklerinden söz edilmekte. İlerde okuma listemde olan Tibet'in ölüler kitabı ayrı bir
Mısır'ın ve Tibet'in Ölüler Kitabı
Mısır'ın ve Tibet'in Ölüler KitabıAnonim · Neden Kitap · 201133 okunma
Yalnız turistik oteller yapmakla turist çekebileceğimizi sanmıyorum. Yurdumuzun her köşesinde ne gibi imkanlar olduğunu açık seçik öğrenmek, bilmekle ve bunu bütün dünyaya açık seçik öğretmek, bildirmekle; çeşitli gezginleri, yani önemli bir gezgin kalabalığını Türkiye'ye çekebileceğimize inanıyorum.
144 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 27 hours
Selvi Boylum Al Yazmalım - Cengiz AYTMATOV
Selvi Boylum Al Yazmalım Cengiz Aytmatov'un ülkemizde de sinemaya uyarlanan muhteşem eserlerinden biri. Eserde aşkın yanısıra dönemin Kırgızistan'ının yaşayış şekli, kültürü de arka planda yer alıyor. Yazar diğer eserlerinde olduğu gibi bu eserinde karakter betimlemelerinin yanında doğayı tüm gerçekçiliğiyle betimlemiş. Eseri okurken adeta o
Selvi Boylum Al Yazmalım
Selvi Boylum Al YazmalımCengiz Aytmatov · Nora Kitap · 20179.8k okunma
Yolculuk sırasında, onun bence en önemli yapıtlarından olan Mavi Sürgün'ü düşünüyordum; bu düşüncem biz Bodrum'a yaklaştıkça, nerdeyse heyecana benzer bir duyguyla yoğunlaşmaya başlamıştı. Yıllar önce bir sürgün olarak, jandarmaların arasında gelmişti oraya Cevat Şakir. Zamanın nice anıları cansızlaştırdığını, bir geçmişi tüm geçmişin içine gömdüğünü unutacak değildim. Elbet ama nedense bu anının onda hep canlı kalmış olduğunu inancıyla Cevat Şakir'i gözlüyordum. Nitekim indiğimiz otelin üst katında kurulan soframıza onu başköşeye yerleştirerek oturup da, "Buraya ilk gelişinizi anlatır mısınız?" diye sorunca, sanki bize bu anısını ayrıntılarıyla sunacakmış gibi ayağa kalktı, konuşurken çok kez yaptığı gibi iki kolunu öne uzatıp sallayarak, "Öyle geldik işte!" dedi ve hafif hafif ağlamaya başladı. Bu gözyaşlarında geçmiş bir üzüntünün dirildiğini görmeye kalkmak boşunaydı; daha çok eski bir sevginin güzelliğinden kaynıyordu o yaşlar. Sürgün yerini sevmiş olan bu eşsiz adamdan, başka türlüsü çıkabilir miydi?
Sayfa 407Kitabı okudu
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.