41.
"...Efsaneler, masallar….Adına ne dersen de, Aşktan doğan nefretin simgesidir, gözlerine yazılmış tüm şiirler benim. Bir Mimar Sinan değildim belki ama. Seni güzel sevebilmek de benim ustalık eserim."
Sayfa 51 - OfffKitabı okuyor
İstanbul balyozlarımızın altında...
Prost Vatan Millet ve Fevzipaşa caddelerine öyle bir hat çizer ki adeta minare biçer .Sadece 56-57 yılları arasında 54 cami yıktırır. Dozerlerin insafına terk edilen hamamların, tekkelerin, sebillerin, çeşmelerin hesabı yapılmaz. Eğer Prost'un kinine hedef olan eserlerden tek tek bahsetmeye kalksak kitap olur .Mecburen özet
Sayfa 243Kitabı okudu
Reklam
Giriş:
"Neden Güzel Sanatlar Akademisi Ne İçin Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi adını verdiğim bu kitap, 2019 yılı itibariyle 142 yıllık (1877-2019) bir izlenceyi sunar ayrıca Güzel Sanatlar Akademisi'nde elli yılı aşan bir dönemin ele alındığı bölümler de (yazıldığında 60 küsur yıl) tanıklığa dayanır."
Bilmediğini bilmek
Halkımız içinde bir zümre var ki yalnız "bilmediğini bilmez", Bundan başka her şeyi bilmek iddiasındadır. Hekim değildir Lakin hekimleri küçümser önüne gelene ilaç tavsiye eder. Evlenmesini asla bilmemiş içi dışı çirkin bir karı almıştır; böyleyken her gence evlenme usulü üretir. Birçok para harcayarak yaptırdığı ev ahıra benzer maafih Mimar Sinan'ı bile beğenmez.
Henry Prost sözde büyük camiler yaptıracaktı...
Prost ilk darbeyi Saraçhane-Unkapanı arasına vurur. Atatürk bulvarı açılırken yıkılan eserler sanat tarihçilerinin yüreğini yakar ama ses çıkaramazlar. Bir kere burası istanbul sanatkarlarının özellikle dericilerin yoğun olduğu bir çarşıdır. Çandarlı İbrahim Paşa Hamamı ,Altuncuzade Tekkesi ve Süleyman Halife Sübyan Mektebi bir yana İMÇ blokları altında kalan Hoca Teberrük Mescidi sanat devri çok yüksek bir binadır. Revani Mescidi hiç gereği yokken yıkılır.Divan Edebiyatı'nın ünlü isimlerinden Revani Çelebi'nin mezar taşı bile kırılır. Firuzağa Mescidi 2.Bayezıt devri eseridir ve yola tesadüf etmez. Buna rağmen bileti kesilir ,ortadan kaldırılır. Azepler Mescidi, Hoca Sinan tarafından yaptırılan ve Fatih'i gören bir binadır ama hamamı ile birlikte yola katılır. Tüfenkhane Mescidi bir Kanuni devri eseridir arsası üç kuruşa satılır.Saraçhane mescidinin üzerinde ise şu an resmi daireler vardır. Prost bununla doymaz ikinci yıkım dalgası ile(1955-1957) yol kenarında kalan mescitleri ayıklar. Mesela diyeceksiniz. Mesela Zeytinciler mescidi bu furyada uçar. Mimar Ayas Mescidi'nin(Horhor caddesinin başındadır) yolla alakası yoktur ancak cemaat "size daha büyük bir cami yaptıracağız" vadiyle kandırılır. Cami kaşla göz arasında boşaltılır ve buharlaştırılır. Voynuk Şücaeddin (Arabacılar) Camii'nin yıkım emrini kimin verdiği hiç anlaşılamaz.Hazire bile darma duman edilir. İstanbul'un ilk belediye başkanı Hızır Bey'in mezarı zor kurtarılır.Arsası tekrar camileştirilmesin diye üzerine İMÇ blokları yapılır.
Sayfa 242Kitabı okudu
" Kültürümüz elden gidiyordu, ona sahip çıkmalıydık. Ömründe hiç Itrî yahut Dede Efendi dinlememiş, Mimar Sinan'ın herhangi bir eserine şöyle bir kere olsun alıcı gözle bakmamış, Fuzûlî'nin tek mısraını bile ezbere okuyamayan ağabeyler "Sinan'lar, Dede Efendi'ler, Fuzûlī'ler, milli kültürümüz, mefahirimiz..." diye söze başlar, hamasi nutuklar atarlardı. Tamam da, bu büyük sanatkârlara bu muhteşem eserleri yaptıran güç nasıl bir güçtü? O ölçülere nasıl ulaşmışlardı? Eserlerini verirken hangi dünya görüşüne dayanmış, hangi estetik ölçüleri uygulamışlardı? Bana Mimar Sinan'dan şu somut yapılar dışında kalan ne? Kısacası, demir leblebi cinsinden bir yığın soru..."
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.