Tümülüs Başlangıç @hkn_kuzgun un üçleme roman çalışmasının birinci kitabi olarak gecmekte. Kaç zamandır sırasını beklemekteydi.Dün akşam başladım ve eğer vaktiniz varsa bir kac saat içerisinde keyifle okuyabileceginiz bir kitap Tümülüs.
Kitabin kapagina baktığımda nedense bilim_kurgu olabileceğini düşünürken bambaşka bir içerikle karşılaştım.
Kitap Örenköy de birbirini çocukluktan bu yana tanıyan arkadaşlardan Selim'in başına gelenlerden yola çıkarak gelişmekte. Kitabın olay orgusunden ziyade benim en çok sevdigim o köyde yaşayan insanların yaşantılarını okumak oldu.Kitap bana yeni yeni şeyler öğretti desem yeridir.
Mesela yazarın hayat diye bahsettiği yerin evlerin ana bahcesi olduğunu bu kitapta öğrendim.Sonra davarların gündüz değil gece yayılmaya çıkmasını ilk kez bu kitapta okudum neden gece çıktıklarını da merak ediyorum sevgili yazarımız @hkn_kuzgun bu soruna cevap alırsam memnun olacağım.
Ahmet &Badegul ve arkadaşları arasında ki muhabbet ise keyifle okudugum kisimlardi.
Tumulus neymis ben hiç duymadım kelime anlamını da bilmiyorum diyorsanız eeee bi bakınız neymiş #tumulus
Sevgilim seninle biraz da hak dilinden konuşalım
Senin dilin kaba, kırıcı
bana pek bir yabancı
Ben seni anlıyorum anlamasına da
Konuşmada sanki var biraz sıkıntı
Anlaşamadık gidiyoruz
Bu yolculuk nereye doğru
Sevgilim Allahın kitabı Kur’an diyorum.
Kalbimiz muhabbet dolu
Şu dünyada kuşları da sev beni de
Bizi birbirimizin yerine koymadan ayırmadan
Beni olduğum gibi sev
Kuşu da bırak uçur istersen
Kalbimde muhabbet besliyorum sana
Kuşa gösterdiğin merhametinden istiyorum.
Kalabalıkta kitapla meşgul olma durumu;
Arkadaşla akşam arapça çalışmak için izhar okumaya sözleştik. İskemleli bir çay ocağına oturduk. Oturur oturmaz yanımızdaki bir abiyle bir vesile ile selamlaştıktan sonra ilahiyat okuduğumuzu öğrenince, çoğu zaman olduğu gibi vaaz dinlemeye başladık :). Tabii arada gönlümüz hoş olsun diye bir iki soru sorup, muhabbete devam ediyordu bey abi. Böyle bir yirmi dakika geçtikten sonra nihayet kitapları açtık. Tabii bu muhabbetten rahatsız değildik elbet, sadece oturduğumuz vesile erteleniyordu. Beş dakika okuduktan sonra iki kişi geldi. Arapça okuduğumuzu görmüş. Kendileri de Arap olunca dikkatlerini çekmiş tabii. Ne okuyorsunuz falan.. başladı anlatmaya, tahsil ettiği ilimler falan derken.. çay dağıtan kişi de, kitapla alakalı bir mesele döndüğünü görünce, kitabı görmeden; risale mi o diye konuyu bi yokladı. Bu arada kitap üzerine muhabbet durmaksızın devam ediyordu tabii, biz dinleyici konumda idik genelde. Bu arada epey bir vakit geçti selamlaştık. Çok bir şey okuyamadık arkadaşla, bir daha burada okumayı deneriz dedik. Kalktık ki; çaylar ödenmiş bizim...
Es-selamu-aleyküm, rahmetullahu ve bereketuhu.
Sevgili Taha Kılınç'ın kitaplarını hep dört gözle takip ederim. Gerek yazarken duru bir şekilde yazması gerek duruşuyla kendisini örnek aldığım bir insandır. Bu kitabı da sanki karşımda bana nasihat veren birisi varmış hissiyle okudum. Yazarın birçok konudaki fikirlerini öğrenebildim ve çoğu zaman da katıldım diyebilirim. Düşünce dünyamı zenginleştiren bir yazar. Duruşu sağlam ve kendine özgü bir insan. Birçok konudaki fikrine ulaşabildiğim bir kitaptı Dalları Gökte Bir Ağaç. Ve kitabın ismi de çok nadide. Bu ismi koymasının nedenini ilk sayfalarda belirtiyor yazar. Taha Kılınç'ı ayrı sever ve fikirlerine çok değer veririm. Bu kitap da tam muhabbet edilesi bir kitap. Alın, okuyun ve herkese tavsiye edin. Allah nitelikli okuyanlardan eylesin inşâAllah.
Bu seriye veda ediyor olmak çok ama çok üzücü. Keşke biraz daha okuyabilseydim dediğim sayılı serilerden biri kesinlikle.
Olaylar hızlı ilerledi, bu sebeple de kitap çok akıcıydı. Ama üzüldüğüm bir konu var, o da Jude ve Cardan arasındaki iletişim sorunu. Yani doğru düzgün muhabbet bile etmediler. Özellikle de Cardan'ın başına gelen mağlum olaydan sonra hiçbir şey konuşulmadı. Çok fazla oldu bittiye geldi. Aklımda yüzlerce soru işareti ile kitabı bitirmek zorunda kaldım.
Ama bunlar dışında kitap çok güzeldi. Eğer devam kitaplarının arası açılmadan okunursa çok daha keyifli olur diye düşünüyorum.