İzumi ve Yuriko.... Bazen yakın bazen mesafeli bir anne-oğul ikilisi. Oğlanın çocukluk ve ergenlik döneminde baloncuklarının içinde yaşayan bir ikili, yetişkin olarak solan ilişkileri, ancak bu Yeni Yıl toplantısı ve Yuriko'nun birlikte paylaştıkları an olan doğum günü....
Bu yılbaşı gecesi Izumi eve gelir ve annesini orada bulamaz. Her yerde onu arar ve onu bir meydanda, bir salıncakta oturmuş, boşluğa bakarken bulur. Bu küçük sahne, nihai karara varan bir hafıza kaybı, dalgınlıklar, ihmaller zincirinin başlangıcıdır aslında :ALZHEİMER !!! . Izumi, hiç babalık rol modeli olmayan annesine, baba olma fikrine hazırlanırken hayatının bu yeni aşamasında eşlik ediyor. Anılar yavaş yavaş Yuriko'nun hafızasından silinir, o yeniden küçük bir kız olur ve aynı anda Izumi'nin çocukluk anıları yeniden su yüzüne çıkar ve roller tersine döner..Genki Kawamura burada bize büyük bir şefkat romanı, gerçek bir duygu yumağı veriyor. Bu müstakbel baba, annesinin tepkileri karşısında şaşkınlığı, öfkesi, anlayışsızlığıyla bize dokunuyor. Erken anne olan, onu her şeyden çok seven ama aynı zamanda kadın olmayı da isteyen bir anne ile çocukken ve gençken yaşadığı hayatı öğreniyoruz.
Yuriko ve Izumi'nin ilişkisi muhteşem, hepimiz söylenmemişi hissediyoruz ama aynı zamanda sevgiyi, minnettarlığı da hissediyoruz. Yazar, babalık ve annelik, kadının bağımsızlığı, Alzheimer hastalarının bakımı, müzik dünyası gibi pek çok konuyu çağrıştırıyor.
Sevdiklerimizle paylaştığımız mutluluk anlarının kıymetini bilmemizi hatırlatan hassas bir roman.