Mutlu uyumak lazım azizim. Madem uyku yarı ölüm halidir, o halde mutlu ölmek lazım, her gece...
"Savaşmak zorunda kalırsam, ölüm şu gün ya da bugün gelmiş vız gelir tırıs gider. Çünkü ben ne geçmişte ne de gelecekte yaşıyorum. Benim yalnızca şimdim var ve beni sadece o ilgilendirir.Her zaman şimdide yaşamayı başarabilirsen mutlu bir insan olursun."
Reklam
"Ben, kimsesizliğe inat nehir sineklerini arkadaş edinen ve onlara hükmedenim. Hayatım boyunca mutlu olamadım. Bu benim zaafımdı. Mutluluktan ve mutlu insanlardan en çok nefret edendim. Ben gülüşen cesetlerin ölüm çığlıydım!"
Sayfa 19 - Oleksa YayıneviKitabı okuyor
“İşsiz güçsüzlük yalnızca ortalama insanlar için öldürücüdür.”
Işık Sarca'nın güncesinden... 24.08.2008 Daha önce toprağın tadını almamıştım. Bugün ise o toprak zeminde son nefesimi vereceğimi düşünürken ve soluğum kesilirken tadını aldım. Acıydı, yaralayıcıydı ama en çok ölüm tadı vardı çünkü bir mezarlığın ortasındaydım. Ellerimi kollarımı bağladılar,
"Kurbanlarım için hazırladığım oyuncakların ortak özelliği ne biliyor musun?" Derin bir nefesle kendime kısa bir zaman tanıdım. Acılarınızı üzerlerinde taşıyorlar." Geriye çekildim. "Ve senin hayat boyunca tum acılarını kalbin taşıdı." Elimin gecenin karanlığında hışımla havalanmasıyla bıçağımın kalbine saplanması bir oldu. "Büyük yaralar, cok daha büyükleriyle kapanırmış, Rose." Gözleri en son bıçağı kaldıran elimle birlikte havaya kalkmış ve orada asılı kalmıştı. Kendi kanında boğuluyordu şimdi. Kalbine saplanan bıçağın soğukluğunda ruhu infaz edilmiş, gözleri açık bir şekilde ölmüştü. "Artık mutlu olabilirsin. Ölüm günün kutlu olsun," diye fısıldarken bıçağımı kalbinden çektim. "Tatlı uykular, küçük Rose."
Reklam
149 syf.
·
Not rated
·
Read in 5 days
Merhaba. Ayın bir diğer okuduğum kitabı Albert Camus'un Mutlu Ölüm'ü oldu. 1930'ların sonlarında yazılan eser, yazarın ölümünden sonra yayımlanmıştır. Yazar, 1960'da araba kazasında öldükten tam on yıl sonra 1970'te eser basılır. Kendi yaşamından izler taşır. Şu zamana kadar Camus'un eserlerinden sevemediğim tek kitabı oldu. Kitap, Doğal Ölüm ve Bilinçli Ölüm olarak iki başlık altında, bölümlere ayrılmış. Kendisine ve çevresine karşı yabancılaşan Mersault, sevdiği kadının eski sevgilisinin onunla tanışmak istediğini öğrenir. Roland Zagreus, sakat ve zengin bir adamdır. Bu tanışma Mersault için dönüm noktası olur. Sonraki bölümlerde Mersault'un ilişkilerini, kıskançlıklarını, kaçışlarını ve hastalanışını okuruz. Sıradan Bir memur olan adam, zengin bir adamı öldürerek parasına konar ve yolculuğa çıkar. "İyi örülmemiş, ama aynı zamanda dikkat çekecek biçimde yazılmış yapıt," diye değerlendirir Roger Quilliot roman için. Kesinlikle çok doğru tanımlamış eseri. #kitapalıntıları : ... Başıma gelen her şey, bir çakıl taşı üzerindeki yağmur gibi bir şey olurdu. Yağmur, taşı serinletir, ne güzel. Bir başka günse güneşten yanar taş. Mutluluğu tam olarak böyle bir şey gibi düşündüm. Kendimiz olmaya zamanımız yok. Ancak mutlu olmaya zamanımız var. ... Beni yiyip yutan bu yaşamı bütünüyle tanıyamadım; ölümde beni korkutan, yaşamımın bensiz tüketilmiş olduğu yolunda bana getireceği kesinliktir. Bir kıyıda, herkesten uzakta, anlıyor musunuz?
Mutlu Ölüm
Mutlu ÖlümAlbert Camus · Can Yayınları · 19914,867 okunma
Karım VI
Butıga Usta ile benim aramda korkunç bir ayrım bulunduğunu düşündüm. Butıga Usta insanlar için masa, dolap yaparken en başta sağlamlık, dayanıklılık arıyor; tek amacını bunda görüyordu. İnsan ömrünün uzunluğuna önem verdiği için ölümü pek aklına getirmediği, hatta belki buna olasılık bile tanımadığı ortadaydı. Bense binlerce yıl dayanacak demir ve taş köprüler kurarken, "Sonsuza kadar kalacak değiller ya. Bu kadarı yeter..." diye düşünmekten kendimi alamazdım. Aradan zaman geçip, derin düşünen bir sanat tarihçisinin gözüne Butıga'nın dolabı ile benim yaptığım köprüler ilişirse sanat tarihçisi herhalde şöyle diyecektir: "Bu iki usta kendi alanlarında hayli ilgi çekerler. Butıga, insanları çok sevdiğinden onların ölmesini, yok olup gitmesini istemez, o yüzden insanların ölümsüzlüğünü düşünerek ev eşyası yapardı, insanları, yaşamayı sevmeyen Mühendis Asorin ise yaratıcılığının en mutlu dakikalarında bile ölüm, yok olup gitme, son bulma düşüncesinden kurtulamadığı için bakın, onun çizgilerine ne kadar zavallı, kırık dökük, ürkek..."
Sayfa 256 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Yaşıyorum, dedi delikanlıya, aysız ve kamp ateşsiz bir gece, hurma yerken. Ve bir şey yerken yemekten başka bir şey düşünmem. Yürüdüğüm zaman da yürüyeceğim, hepsi bu. Savaşmak zorunda kalırsam, ölüm şu gün ya da bu gün gelmiş vız gelir tırıs gider. Çünkü ben ne geçmişte, ne de gelecekte yaşıyorum. Benim yalnızca şimdim var ve beni sadece o ilgilendirir. Her zaman şimdide yaşamayı başarabilirsen, mutlu bir insan olursun.
Sayfa 102 - Can Yayınları 103. Basım Eylül 2008Kitabı okuyor
kırmızı deynek
Havanın yüzünde bir kırlangıç sürüsü Ve yabanıl ak atlar doludizgin Bu sabah, bu sabah öylesine güzel ki Bu sabah yağmur yağacak Bu sabah gün açacak Bu sabah tekmil tornurcuklar patlayacak Bahar patlayacak Köpükler, bulutlar patlayacak Özlemierin en güzeli, tozlu bir özlem Topraktan yeni çıkarılmış Üç bin yıllık yunan şarabı Atların kara
Sayfa 85 - Yapı Kredi Yayınları
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.