Duvar saati köylülerin en çok sevdiği nesnelerden biridir, çünkü zamanı bir mobilya içine hapsederek, insanın kendini güvende hissetmesini sağlamaktadır. Toplumsal yükümlülüklerin yerine getirilmesiyle ilgili bir görünüme sahip olduğunda tahammül edilmez bir şeye dönüşen zaman, saat sayesinde nesnel bir görünüme sahip olduğunda ve onun tarafından dilimlere bölündüğünde insanın içini rahatlatan bir şeye benzemektedir.
Taksitleri ödeme konusunda duyulan sıkıntı çok özel bir his olup kendini somut bir şekilde göstermemekle birlikte nesneyle her gün kurulan gizli bir ilişki sürecine benzemektedir; başka bir deyişle nesneyi hemen kullanma konusunda bir sorun çıkmazken ödeme konusu insanın içini kemiren bir sürece benzemektedir. Tam olarak sahibi olmadığınız nesne zamanla eskiyip gitmekte, yani ona hiçbir zaman gerçek anlamda sahip olunamamaktadır. Nasıl siz nesneye sahip olamıyorsanız, seri imâlat ürünü nesne de hiçbir zaman tam olarak modellere benzememektedir. Bu sahip olamama ve modele benzememe durumları içinde yaşamakta olduğumuz nesneler dünyasında her zaman düş kırıklıkları yaşamamıza neden olmaktadır.”
Reklam
416 syf.
·
Not rated
Mutluluk Hakkında Birkaç Fikir
Bu kitabı okumamış olanlara önererek ve bu yazının zaten kitabı okumuş olanlar için yazıldığını belirterek başlayayım çünkü bu yazı, kitaba dair küçük bir özet, beğendiğim kısımlara yeniden bir göz gezdirme ve yanlış bulduğum kısımlara dair farklı bir bakış açısı sunma şeklinde ilerleyecek. Ayrıca muhtemelen biraz uzun olacak. Bazı noktalarda
Akış: Mutluluk Bilimi
Akış: Mutluluk BilimiMihaly Csikszentmihalyi · Buzdağı Yayınevi · 2017947 okunma
166 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Şeyleşmiş İmajlar, Çerçeveler ve Kirpiklerin Gölgesi
Görmek, seçmektir. Çevremizde uçuşan bazı gölgeleri yakalar, onları bir biçime sokarız. Farkında ya da olmadan gözlerimiz neredeyse her an deklanşöre basan bir kameradır. Görmek zamanla öğrenilen fıtri bir edim midir, kavramsal bir amaç mıdır, devinen ya da değişen bir hâl midir? Görmek, bir örüntü basamağı
Görme Biçimleri
Görme BiçimleriJohn Berger · Metis Yayıncılık · 20205.8k okunma
İdealar ile nesneler arasında ikinci bir ilke bulunsa bile, bu ilke ister boş mekân/uzay olsun, ister bir tür madde, ideaların salt imaj, görüntü ya da hatta kusursuz tasarım örnekçeleri olarak, hangi güç sayesinde nesneleri (gölgeler dünyasını) meydana getirdikleri sorusunun doyurucu bir cevabını almak zordur. Bu anlamda Platon felsefesinin, ruh-madde ikilemini aşmayan, düalist bir sistem olduğunu söyleyebiliriz.
Tanımlama Sistemi çevremizi algılama aşamasında zihnimizde devreye giren ilk sistemdir ve çevremizdeki olay ve nesnelere kimlik kazandırır. Ardından Değerlendirme Sistemi devreye girer ve tanımlanan olay ve nesnelere değer biçer.
Reklam
825 öğeden 441 ile 450 arasındakiler gösteriliyor.