Osmanlı padişahları, hayatlarına mal olan isyanlarda benzer hürmet adetlerinden dolayı boğulmaz, erkeklik organları burkularak öldürülürlerdi. Bu cellat şef katinin eşsiz ve özenli bir özelliği idi.
Halife dışarı çıktığında anlamsız kutsal sözlerle selamlanırdı. Aynı şekilde Yunan imparatorlarına da "Nice yıllara!" diye bağırılıyordu. Ayru selamlama Osmanlı padişahları için de geçerlidir. "Çok yaşa!" Camiye girerken önüne konulan iki sarık onun Asya ve Avrupa üzerindeki egemenliğini temsil eder.
Osmanlı sultanlarının ve bazı devlet adamlarının başlarındaki kavukları 'kefenlerinden' oluşur. Kavuk ismi verilen başlık uzun bir kumaşın çevrilerek üst üste toplanmış halidir. Açıldığında içindeki kumaş ,kişinin kefenini oluştururdu. Ölümü daha sık hatırlamaları için kefenlerini başlarının üzerinde taşırlardı. Bu dünyanın gelip geçici bir yer olduğuna ve ölümün her an geleceğine inanarak kavuklarını yanlarından ayırmazlardı. Ayrıca öldükleri zaman hemen, başlarındaki kefenle defnedilirlerdi.
Osmanlı padişahları için 'kefeni başında gezer 'tabirini kullanırlardı.