Savaş dönemi Osmanlı hükümetlerinin etkin bir propaganda ağı kuramamasının sebeplerinden biri de, yayıncılık sektörünün henüz tam olarak gelişememesidir. Gutenberg'in icadından yaklaşık yüzyıl sonra gayrimüslim unsurlar aracılığıyla Osmanlı coğrafyasına gelen matbaa, dinî nedenlerle 1729 yılına kadar Türkçe kitap basımı için kullanılamamıştır. Bu tarihten itibaren çok ağır adımlarla gelişmeye başlayan Türk matbaacılığı 1729-1928 arasındaki iki yüzyılda ancak otuz bine yakın kitap basabilmiştir.
Sayfa 91 - İletişim Yayınları
Sağlam bir ilköğretim ağının oluşmadığı Osmanlı İmparatorluğu, eğitim birliğinin ve ulusallaşmanın da henüz sağlanamaması sebebiyle vatandaşlarına birörnek ve sağlam bir ulusal eğitim verememektedir. Okuryazarlık oranının düşüklüğü savaş yıllarında Osmanlı ordularındaki erler ve cephe gerisindeki sivillerin moral açıdan desteklenmesini engellemektedir. Okuryazarlıkla ilgili elde sağlam bir bilgi bulunmamakla birlikte, bu oranın 1914-1918 arası dönemde yüzde onu geçmediği sanılmaktadır.
Sayfa 91 - İletişim Yayınları
Reklam
1.Dünya Savaşı sırasında Osmanlı ordusu neredeyse bütünüyle Alman Subaylar tarafından yönetildi FeldMareşal Goltz Osmanlı ordularının gerçek Genelkurmay başkanıydı. orduların hareketini o düzenledi ve ayrıca Suriye ve Filistin cephesini bizzat yönetti. 5 ordunun komutanı General Liman von sandresti Çanakkale savaşlarını da o yönetti. iddia edildiği gibi Mustafa Kemal değil Mustafa Kemal o dönemde henüz miralayı bile değildi.
İnsan ve Toplum Evren içinde kendisini en az tanıyan canlı insandır. İnsanın kendisi dışında her konuda bilgili olmaya çalışmasının ve yetkin görünmeye çabalamasının bilinçaltında insanın kendisini çok iyi tanımaması yatar. Doğanın en gelişmiş canlısı olma şansını yakalamış olmasına rağmen insan, sürekli bir inceleme ve gözlem konusu olmaya
Düşman devletler, Osmanlı devlet ve ülkesine maddi ve manevi olarak saldırmışlar, yok etmeye ve parçalamaya karar vermişler. Padişah ve halife olan kişi, hayat ve rahatını kurtarabilecek çareden başka bir şey düşünmüyor. Hükümeti de aynı durumda. Farkında olmadığı halde başsız kalmış olan ulus, karanlıklar ve belirsizlikler içinde olup bitecekleri beklemekte. Felaketin dehşet ve ağırlığını kavramaya başlayanlar, bulundukları çevre ve algıladıkları etkilere göre kurtuluş çaresi gördükleri önlemlere başvurmakta... Ordu, ismi var cismi yok bir halde. Komutanlar ve subaylar, Dünya Savaşı'nın bunca sıkıntı ve güçlükleriyle yorgun, vatanın parçalanmakta olduğunu görmekle içleri kan ağlamakta, gözleri önünde derinleşen karanlık felaket uçurumu kenarında zihinleri bir çözüm, Kurtuluş yolu aramakla dolu...
İngiltere, gerek ucuz hammadde kaynaklanna ulaşmak, gerekse ürünlerim Osmanlı'nın her köşesindeki alıcıya ulaştırmak için, işe öncelikle demiryollan ve liman yapımından başladı. Biliyordu ki, altyapısı olmayan Osmanlı'nın, dünya ekonomisine entegrasyonu zordu!
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.