Yaşamın gerektirdiği eylemlere katılırken, yaşam ellerinden kum taneleri gibi akıp gider. Bir doygunluk ve iyimserlik maskesinin ardındaki çağdaş insan son derece mutsuzdur: hatta, umarsızlığın eşiğine gelmiş bulunmaktadır. Çaresizlik içinde bireysellik kavramına tutunur: “farklı” olmak ister, tercihlerinde en büyük rolü, bir şeyin "farklı” oluşu oynar.