O mâi şey seni yutdukca haykırır, bağırır,
fakat halâs olamazsın; omuzlarından ağır,
haşin, demir iki el muttasıl itib zedeler;
ne çâre yok ineceksin.. Bu işte ömr-i beşer.
Yıllarca taharri der-i mesdûd-i necâtı,
yıllarca metâible mesâible döğüşmek,
gezmek bu dikenlikde girân|bâr-ı sefâlet,
mesmûm, acı bir zehr ile mesmûm.. Nihâyet
bir gül koparıb koklamadan toprağa düşmek!
Ben böyle-mi sandım seni, ey ömr-i gam|âlûd?