Yiyecek kaynakları çeşitlendikçe insan yüzünün şeklinin evrimi sürdü (anlaşıldığı kadarıyla Anglosaksonlarda alt ve üst çene aralığının kapanarak dişlerin tam olarak üstüste gelmesi muhtemelen MS 1066’dan sonra gerçekleşmiştir.Bu durum Anglosaksonların beslenme rejimlerini değiştirerek daha fazla nişasta ve karbonhidrat tüketimine yönelmelerine yol açan en önemli gelişmelerden biridir ve İngilizlerin daha sonraki görünümlerini tanımlamak açısından önem taşır.
Sayfa 38
Eski taş çağında bir erkeğin ya da kadının kırkını aşması çok rastlanır bir şey değildi.Aşabilenler ise çok sefil bir hayat yaşıyorlardı, bizim gözümüzle bakıldığında erken yaşlanmış, eklem romatizması, romatizma ve kazalar yüzünden kırılmış kemikler veya çürümüş dişlerden dolayı çile çeken insanlardı bunlar.Bu durum çok yavaş bir şekilde düzeldi.
Sayfa 38
Bunlar ve diğer malzeme sorunlarıyla göğüs göğüse savaşmak; düşünceleri konuşma yoluyla yaymalarını mümkün kılmış, dinin kökenlerini oluşturan ayinler ve fikirler hayata geçirilmiş, nihai olarak da görkemli sanata ulaşılmıştır.Üst paleotik çağ insanının ay takvimi kullanıp kullanmadığı tartışılmaktadır.
Sayfa 36
Belki de mağara sanatı fenomeni, avcı insanlar için büyük önem taşıyan av sürülerinin bolluğunu veya hareketlerini etkilemekle bağlantılıydı.Son buzul çağının buzları çekilir ve rengeyiği her yıl biraz daha azalırken, insanlar av sürecini etkilemek için yeni büyü teknikleri geliştirdiler.
Sayfa 34
Yapılan ölçümlere göre Neanderthallerin döneminde Fransa’da yirmi bin kişi yaşıyordu, demek ki yirmi bin yıl önce, bütün dünyada en fazla 10 milyon insan yaşıyordu.Bir araştırmacı dünyayı “avla kaynayan insan çölü” diye tarif eder.Bu rakamlar ne kadar tartışmalı olurlarsa olsunlar olsunlar, bu düzende giden bir büyümenin çok yavaş bir kültürel değişim anlamına geldiğini görmek hiç de zor değil.
Sayfa 35
Yirmi bin yıl kadar önce, insanlar adadan adaya atlayarak veya sonradan kaybolmuş olan kara köprülerini kullanarak Avustralya’ya varmışlar ve daha sonra bu kıtada yayılmışlardır.Homo sapiens son buzul çağının sonunda artık girişimci bir yaratık haline gelmiştir, görünen odur ki bütün kıtalar arasında hala Antartika ınun gelişini ve üzerinde yaşamasını beklemektedir (1895 yılına kadar, yani bizim dönemimize kadar da bekleyecektir).
Sayfa 35