“Şimdiye kadar Veraguth, kendisini kendi gönlüyle dört duvar arasına kapayan, yaşamla bundan böyle hiç ilgilenmeyen, yaşamı yaşamaktan çok bir katlanma gibi gören bir kişinin doğal sayılamayacak, ama hiç ödün vermeyen hayatını sürmüştü. Dostunun ziyareti içinde yaşadığı hücrede gedikler açmıştı. Yaşam pırıltıları yüzlerce yarıktan sesler kokular halinde yoklayarak, el yordamıyla bu yalnız kişiye sokuluyordu. Eski bir büyü bozulmuştu, daldığı uykudan uyanan kişi dışarıdan gelen çağrıları hayli güçlü şekilde ve biraz acıyla karışık algılamaktaydı.
Eskisinden daha büyük bir yalnızlık ve boşluk içindeydi bu kez.
Reklam
Gerçekleşmeyecek umutlara kapılmanın anlamı yoktu.
İyi bir eğitim ve sağlam bir irade, bana kalırsa, bütün kalıtsal yatkınlıklardan daha ağırlıklıdır.
İki ayrı güç zorlu bir savaşa tutuşmuştu içinde, ama umut daha güçlüydü.
İçinde hiçbir umut taşımıyorsun, öyleyken memnunsun!
Reklam
İyileştirmek mi? Böyle bir yara hiçbir zaman iyileşmez. Ama istiyorsan buyur, kes aç!
Bizi mutsuz kılan şeyleri hep susarak sineye mi çekeceğiz böyle?
İnsan karşılaştığı olayları çocukluğunda tüm derinliği ve tazeliğiyle yaşar ancak, yani on üç-on dört yaşına kadar, ondan sonra hazırdan yer.
730 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.