Şakir Usta, bu gizemli ad çok şey çağrıştırırken bir çıprıda anlatmak zordu, sancıyı kendi kendimle yaşıyordum, karmaşık öyküler uydurmakla suçlanıyordum, suskundum, sessizliğimi tanımlamak zorundaydım, ellilerden sonra özgün ve özgür estetigiyle beni benden alan metin bulamamıştım, İlginç tanımınızla Dokuzuncu Hariciye Koguşu, "çöplükte açan gül gibiyidi, Süleyman mıydı bunları söyleten, Zeliha Nine dediği kadın da olayın ağırlığını duyanlardanmış, kurşun gibi acısını ağıtlara dökmüş, bagrını kızgın taşlarla dövmüş. Yemek telaşı. Yer sofrası hazırlanıyor. Süleyman diyorum, "öyküyü anlatayım, sonra sen anlat deşifre edeyim", "nasıl yani hocam?" diye gülüyor, anlaşılan ilgi duymuyor, "kahretsin" diyorum. Kimdi bunu filmleştirmekten kaçınan yönetmen? Hani, Babadag'da yayla evinden dönerken...
İnanılmaz bir öykünme yeteneği var Süleyman'ın. Güvercinleriyle oynarken girdiği gibi bu kaçış öyküsünü anlatırken de insanı büyülüyor. "Kız gönlüyle varmış", Seyyid'in annesi, Dilber'in Seyyid'e kaçtığını öğrendiğinde dünyada hiçbir şeye sığmayan bir çığlıkla, "Pireli dinsizi komaz onu dünyada, civanım söndürür" demiş, bir bakıma efsaneleşme istidadı taşıyor, anlatıcının naklederken sönükleştirdiği bu öyküler manzûmesi, gerçekte bindokuz yüz ellili yılların sonuna doğru Denizli'nin bir beldesinde geçmişti, Yargıtay'da dosyalan korunuyor olan bu gizemli öykü, Pireli Cevdet'in acımasız kişiliğiyle, Doktor Hayta Bey'in öldürülüşü -esrarlı bir ölümdü- ardından soruşturma esnasında Şakir Usta'nın kurban edilişini anlatıyordu. Yıllarca içinde sıcaklığını koruyarak sakladığı rüyayı Türkçe öğretmeni yıllar sonra gittiği Sivas'ın bir beldesinde yeniden entrik ögelerin betimlemelerle zenginleştirmesi gerekiyordu, süslerden iğrenirdi, soğukkanlılıka, yazmanın güçlüğü ortadaydı, belki de Anadolu'nun ücrü bir dağ köyünde, küçük bir taşra kentinin tenha bir mahallesinde binlercesi yaşayan Süleyman gibi meddahlar daha canlı anlatabilirdi. Bu göndermeyi esinleyen Süleyman'dı.
Reklam
240 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 26 hours
Süleyman Tekir - İttihatçılık Doğuş İttihattiçılık nasıl doğdu? Süleyman Tekir kitapta İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin nasıl oluştuğunu, öncü isimlerinin kimler olduğunu, cemiyete nasıl üye olunduğunu ve üye olurken nasıl yemin töreni düzenlediğini gayet akıcı, sade bir dille anlatmış. Ahmed Rıza, Dr. Nazım, Dr. Bahaeddin Şakir, Enver, Talat, Cemal, Mustafa Kemal ve Ömer Naci'nin cemiyete nasıl giriş yaptıklarını, istibdat dönemine ilişkin vermiş oldukları mücadeleyi, arkadaşlıklarını okumak çok keyifliydi. Cemiyet ve ana karakter olan kurucu kişiler hakkında kıymetli bilgiler edindim.
İttihatçılık
İttihatçılıkSüleyman Tekir · Kronik Kitap · 2023177 okunma
Paris'te tam her şey bitti denildiği anda Dr. Bahaeddin Şakir, İstanbul'dan sürüldüğü Erzincan'dan firar ederek Paris'e çıkagelmişti. Hizip ve tefrikalara ayrılan Jön Türk hareketi Dr. Bahaeddin Şakir'in girişimleri ile yeniden mücessem bir hal aldı.
240 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 14 days
Yakın tarihimize adını mıh gibi vurmuş, vatanın siperisaikası övgüsüne layık olmuş, hürriyet kahramanları sıfatını açık alınla üstlenmiş İttihat ve Terakki Cemiyeti içerisinde bulunan 8 önemli şahsiyetin (sırasıyla, Ahmed Rıza, Dr. Nazım, Dr. Bahaeddin Şakir, Talat, Enver, Cemal, Mustafa Kemal, Ömer Naci) hayatı ve faaliyetleri üstünkörü bir şekilde açıklanmıştır. Akıcı ve cezbedici bir kitap. Cemiyet hakkında bilgi sahibi olmak isteyen içinde sorulara cevap niteliğinde. Ruhları şad olsun. İlgililere tavsiyemdir. İyi okumalar...
İttihatçılık
İttihatçılıkSüleyman Tekir · Kronik Kitap · 2023177 okunma
Dr. Bahaeddin Şakir
Çok iyi bir teşkilatçı olduğu konusunda hemen herkes hemfikirdir. Pek sempatik güzel bir adamdır isminin etrafındaki menkıbeler onu bütün sevimli gösteriyordu. O bütün hayatı ve politika meselelerini kesin ve katı bir mantıkla hallediyordu. “Büyük fransız ihtilalinin bazı dürüst simalarını, eğilmez başlarını düşündükçe onların hüviyetini Bahattin Şakir’e yapıştırıyordum”. “Bugün bu mihnet ve meşakkati çekenler yarın bu memleketin karanlık cehil hayatına nur saçacaklardır!”. “Kanlı padişahın kurduğu zulüm ve istibdat yüzünden kendi memleketimin sularında bir fransız vapuruna fransız bandırasına sığınmaya mecbur olduktan sonra sen kim oluyorsun?”. İttihat ve terakki azası arasında ihtilafı ortadan kaldırdım hepsini birleştirdim muhtelif şubelere ayırdım en mühim teşkilat şubesi olan dahili işler şubesini kendim üzerime aldım. Bundan böyle hakiki velinimet olan vatan ve millete hazırı vücut ederek çalışacağım.
Kronik yayınevi.
Reklam
114 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.