Bugünün, 26 Mart, “Ölmeme Günü” olduğunu biliyor muydunuz.? * “Ölmeme Günü” de neymiş demeyin, edebiyatla ilgili kimselerin yakından bildiği, Türk şiirinin belki de en önemli isimlerinin farkında olmadan icat ettikleri bir gün bu. Tekrarlayalım, adındaki şiir’i de fark edeceksinizdir: “Ölmeme Günü”. * Gelelim hikâyesine.. Başını Turgut Uyar ile
Yağmur Şehri. - Benal Demirci
Sonra aklına geldi. Bu şehirde bir kahve olmalıydı. Belki bu asfaltın sonunda, belki de başka bir sokakta. Ama sadece bir kahve olmalıydı, nerede olursa olsun. Camın yanındaki masalardan birine oturup, dışarıdaki yağmuru seyredebileceği bir kahve olmalıydı, mutlaka. Şehri tanımıyordu, yabancıydı bu yağmur şehrine . Sokaklar, bulvarlar, evler, duraklar hep yabancıydı. Yabancı olmayan bir yağmur vardı. Yağmur ve yağmurun herşeyi. Asfaltın kenarından akan suyu atlayıp , adımlarının ıslak asfalttaki sesini dinleye dinleye yürüdü.
Sayfa 28 - Dost YayıneviKitabı okudu
Reklam
144 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 2 hours
. Aydınların dışında oraya, başta sivil polisler olmak üzere, jokeyler, küçük memurlar ve halktan kişiler gelirdi. Ayrıca benzerine zor rastlanır marjinal tipik müşteriler de vardı. On beş yıl sık sık gittiğim bu mekânla ilgili az da olsa tuttuğum notlardan da yararlanarak yaz- dığım anı-öykülerin bir bölümü 1960'tan sonra öykü yazarı Salim Şengil'in Dost Dergisi'nde yayımlanmıştı.
Kürdün Meyhanesi
Kürdün MeyhanesiFahir Aksoy · h2o Kitap · 201875 okunma
"İnsan bir kez yanmasın, zor iştir!.."
Sayfa 57 - Yazko, 1980,1. BaskıKitabı okudu
İnsan bu, düşünür düşünür. Kimi zaman olur düşündüklerinden utanır.
Sayfa 34 - Yazko, 1980,1. BaskıKitabı okudu
Bugünün, 26 Mart, “Ölmeme Günü” olduğunu biliyor muydunuz? “Ölmeme Günü” de neymiş demeyin, edebiyatla ilgili kimselerin yakından bildiği, Türk şiirinin belki de en önemli isimlerinin farkında olmadan icat ettikleri bir gün bu. Tekrarlayalım, adındaki şiir’i de fark edeceksinizdir: “Ölmeme Günü”. Gelelim hikâyesine… Başını Turgut Uyar ile Edip
Reklam
130 syf.
·
Not rated
·
Read in 3 days
Ankara'da yaşayan şairlerin, romancıların, öykü yazarlarının, eleştirmenlerin, ressamların, tiyatrocuların, müzisyenlerin, gazetecilerin ve bilim adamlarının yanı sıra bol sayıda sivil polisin de sürekli uğradığı içkili bir yer. İşletenin Kürt oluşundan dolayı da bu lokanta gerçek adıyla değil, Kürdün Meyhanesi diye anılmakta. Okuyunca göreceksiniz, sürekli para sıkıntısı çeken aydınların akşamüzerleri geldikleri bir uğrak yeri orası, bir aydınlar kulübü. Bugün bildiğimiz pek çok ünlü yazarın sanatçının gençlik yılları o yıllar. Bir çok yazarın düşünürün ortak payda buluştuğu, Ankara'daki o lokanta da aydınların buluştuğu yer haline geliyor, küçük mekanda geçen buluşmalar, 1944 yılına kadar gidiyor, 1960'lara kadar geliyor.. Kimler var ppekı bu mekanda birlikte bakalım mı? Ataç, Orhan Veli, Cahit Sıtkı, Ceyhun Atuf Kansu, İlhan Tarus, Çetin Altan, Salim Şengil, Mehmet Kemal, Cüneyt Arcayürek, Cihat Burak, Orhan Peker, Fikret Otyam ve daha nice sanatçının, aydının geldiği duygunun harmanlaştığı yerden yansıyan güzellikler Dili doğallığı insanı içine çekerken merak ve ilgiyle okunuyor, kitabımız, Gel rakı, git pilaki, gel pilaki, git rakı, ama illa ki sen ey ekonomik özgürlük, kuzum Allah aşkına sen kıpırdama yerinden. Pirim, sultanım, efendim sakın sen bu gecelik olsun kıpırdama. Siz öyle meseleyi küçümsemeyin. Cahit Sıtkı'nın bir şiirinde dediği gibi; ''Ne söylesem az, çeken bilir.'' (S:75 kıtabın ortası) ortasından Peki sizde düşünürlerin düşüncesini okuyup, anlmk ögrenmk isterseniz buyurun okuyun
Kürdün Meyhanesi
Kürdün MeyhanesiFahir Aksoy · Can Yayınları · 200075 okunma
25 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.