Okul yıllarında Dante'nin İlahi Komedya'sıyla tanışan Beckett, günahlarının hesabını verip pişmanlık duymayı son 'an'a dek ertelediği için Arafa kabul edilmeyen ve yaşamının uzatılmasıyla cezalandırılan 'ölümlü' Belacqua'nın, bir türlü atlayamadığı bir 'eşik'te debelenişinden büyük oranda etkilenecek, gelecekte üreteceği yapıtlarda yer alan insanları hep bu 'yaşam' ile 'ölüm' arasındaki 'eşik'te süregelen 'bilinç eylemi' içinde irdeleyecekti.
Beckett tiyatrosunda ölüm yoktur; acı çekme vardır.
Reklam
İnce uzun gövdesini ancak sendeleyerek sürükleyebilen, aşırı derecede göz bozukluğu nedeniyle dünyaya kalın camlı gözlükler ardından bakan, seksen üç yaşındaki Beckett, tek başına yattığı küçük, karanlık odasında sessizce vedalaşmış dünyayla...
Godot'yu Beklerken
Heidegger'in 'Geworfenheit' -insanın evrene fırlatılmışlığı- düşüncesi üstüne temellendirilen oyunda Vladimir'in Godot'yu bekleme süreci içinde ortaya koyduğu iki temel düşünsel eylem vardır. İlki insanın 'varoluş'unun bir anlam taşıyıp taşımadığı, insanın 'ben' diyebileceği bir 'öz'e sahip olup olmadığıdır; ikincisiyse insan için 'kurtuluş' olasılığının bulunup bulunmadığıdır.
Beckett tiyatrosunun insanları, yaşamda, gündelik sıradan olayların, özgül bir 'zaman' ve 'uzam'ın getirdiği bedensel gereksinimlerin ötesinde bir anlam arayan kişilerdir. Böylece yaşama düşünsel bir uzaklıktan bakarlar.
Sayfa 117Kitabı okudu
Samuel Beckett
20. yüzyılın yetiştirdiği en çarpıcı aydın kişiliklerden... Film yıldızı olabilecek düzeyde yakışıklı olmasının yanında, ünlü Trinity College'ın parlak öğrencilerinden, başarılı bir sporcu, yaman bir satranç oyuncusu, dil öğreniminde benzersiz yeteneği olan, buna karşın, dil kullanımında savurganlığa karşı çıkan bir anlatım ustası. Hiçbir ödülün peşinde değilken, 1969 Nobel Edebiyat Ödülü'nün sahibi olmuş ve ödülü almaya gitmemiş bir özel insan...
Reklam
73 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.