Peki kim savaştan korkuyor? Bir başka deyişle, kim bombalardan ve makineli tüfeklerden korkuyor? “Sen!” diyorsunuz. Doğru, ben korkuyorum; onları görmüş olan herkes korkar. Fakat asıl önemli olan savaş değil, savaştan sonrası. İçine batacağımız dünya;nefret dünyası, slogan dünyası.Paramiliter üniformalar, dikenli teller, kauçuk coplar. Ampullerin gece gündüz yandığı gizli hücreler, sizi uykunuzda izleyen dedektifler. Geçit törenleri, üstünde devasa yüzlerin olduğu posterler ve sağır olana, ona sahiden taptıklarına inanana kadar Lider’e tezahürat yapan milyonlarca kişilik kalabalık…
"Bu lanet savaştan çok korkuyorum. İnşallah kurt öldürmeye koyun yollamazlar.."
Sayfa 83 - Alfa YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Arkadaşının Savaştan Döneceğini Duyarak
Eski günlerde, savaşmaya gidenler Üç yıl savaştılar mıydı bir yıl izinleri vardı. Ama bu savaşta değişmedi hiç askerler; Savaşmaları gerekiyormuş meydanda ölene dek. Seni düşündüm, öyle güçsüz, öyle üşengeç, Umutsuzca çabalarken öğrenmek için talimdi terbiyeydi. Genç bir adamın eve dönmesi bir daha Gökyüzünün yere düşmesi gibi, düşük olasılıklı. Döneceğin haberini aldığım için, Çatısına çıktım iki kere evinin. Kardeşini atının ahırını onarırken gördüm, Anneniyse yeni giysilerini dikerken. Korkuyorum biraz, belki de doğru değil haber; Ama yorulmuyorum asla, yolunu gözlemekten. Kent kapısına çıkıyorum her gün Bir matara şarapla, belki susuz gelirsin diye. Ah, eğip bükebilirdim yeryüzünü, Yanımda durduğunu görebilmek için bir an. Wang Çien (yk. İ.S. 830) Çinli şair Çeviren: Ulaş Başar Gezgin
— Gerçekten deli olduğunuz doğru mu, Ferdinand? diye sordu bana, bir Perşembe günü. — Öyleyim! diye itiraf ettim. — O halde, burada sizi tedavi edecekler, değil mi? — Korkunun tedavisi yoktur, Lola. — O kadar çok mu korkuyorsunuz? — Sandığınızdan da fazla, Lola, düşünün, o kadar korkuyorum ki, eğer olur da kendime ait doğal bir nedenle ölürsem, ileride, cesedimin yakılmasını bile asla istemem! Bıraksınlar beni toprakta, mezarlıkta çürüyeyim, rahat rahat, oracıkta, belki de yeniden yaşama dönmeye hazır biçimde... Belli mi olur! Oysa beni yakıp küle çevirseler, Lola, anlıyor musunuz, o zaman her şey bitmiş olacak, iş işten geçmiş olacak... Bir iskelet, ne de olsa, az çok insana benzer yine de... Küllere kıyasla her zaman için yeniden canlanmaya daha yatkındır... Küle döndün mü iş biter!.. Öyle değil mi?.. Hal böyleyken, hele savaştan hiç söz etmeyelim...
YKY yayınlarıKitabı okudu
Gücümü yokluğundan alıyorum bu savaşta. Sırtımı dayadığım kimsesizliğimin dingin huzuruyla atıyorum nereye gittiğini bilmeyen adımlarımı. Korkmuyorum da artık. Dilime dolanan keşkelerin intiharını izliyorum gözümü bile kırpmadan.
Ben de tabii düşünüyordum, kendi geleceğimi yani, ancak bir tür hezeyan içinde, çünkü her an, alttan alta, savaşta öldürülmekten korkuyordum, aynı zamanda barışta açlıktan gebermekten de.
Reklam
312 öğeden 121 ile 130 arasındakiler gösteriliyor.