104 syf.
·
Not rated
·
Read in 3 days
Yıl 1518, Fransa Halk yokluk ve sefalet içinde. Bebeğini yememek için nehre atan bir annenin aniden dans etmeye başlaması kurgusuyla başlıyor kitap ve bu inanılmaz bir dans salgınına dönüşüyor. Bebekle olan kısmı kurgu olabilir fakat dans salgını kısmı tamamen yaşanmış bir olay. Yanlış duymadınız bir dans salgını yaşanmış. 1518 yılında insanlar anlaşılamayan bir şekilde dans etmeye başlamışlar. Aylarca sürmüş bu salgın. Sabah akşam demeden dans ediyorlar hatta kendilerini durduramadıkları için ölümle sonuçlananlar bile olmuş.Neden olduğunu bir şekilde bulamamışlar ve günümüz bilim insanları arasında da bir fikir birliği yok. İlginç değil mi? Bu salgınla ilgili birçok teori var. Teorilerden birine göre; nemli çavdar saplarında oluşan bir küfün ekmeğe karışması sonucu uyuşturucu etkisi yaratması. Diğer bir teori ise, hurafeye dayandırılan inançlardan kaynaklı stres ve kaygının kitlesel bir depresyona yol açması. Stres kaynaklı bir psikoz ve histeri olduğu yönünde görüşler de mevcut. Bu teori, özellikle tarihçi John Waller tarafından savunuldu.1518’de Strazburg’da meydana gelen salgını inceleyen Waller’e göre, böyle bir psikozun etkisi ile şehir sakinleri transa girmiş ve bilinçsiz bir şekilde dans etmişlerdir. Waller, halkın özellikle St. Vitus isimli, dansçıların koruyucusu olan bir azize inandığını ve bu inancın bu hezeyanda önemli rol oynadığı kanaatinde. #dansadavet #jeanteule
Dansa Davet
Dansa DavetJean Teule · Sel Yayıncılık · 202017 okunma
“Savaşın Freud üzerinde bıraktığı bir diğer önemli etki ise, insanların ölmeye yönelik tutumları olmuştu. Savaştan önce ölüm sanki hiç yokmuş gibi davranan insanlar, savaşlar patlak verdiğinde bunu adeta gündelik yaşamlarının bir parçası gibi kabul etmişlerdi. Bu durum insanları, ölüm hakkında hiçbir kaygının olmadığı ilkel bir anlayışa geriletmişti. Bir anlamda, savaş döneminde insanlar, medeniyet öncesi bir ilkelliğe hapsoluyorlardı. Bu durumun ortaya çıkardığı en çarpıcı şey, insanların, ilkel yanlarını hep muhafaza ettiğiydi.”
Reklam
Duygusal olarak stresli DEB'li bir çocuk aniden ve gerçekten "yorgun" olmaktan şikayet edebilir ancak birkaç dakika sonra bu kaygının kaynağı, ki bu da kapasitesini aştığını düşündüğü ev ödevi gibi bir şey olabilir, ortadan kaybolursa enerjisini geri kazanabilir. Ebeveyn, çocuğun numara yaptığı sonucuna varabilir. Gerçekte olan şey, doğru prefrontal korteksin duygular aşırı tehditkar olduğu için beyin sapındaki retiküler oluşum olarak bilinen bir nöron ağını aşırı engellemesidir burası uyarılma devresinin önemli bir parçasıdır.
"Eşinize olan sevginizin sırrı nedir komiserim?" diye sordu Mehmet Ali ..."Saygı önemli saygı... Aileleri, ülkeleri ayakta tutan saygıdır. Sevginin değil, saygının tükendiği yerde savaşlar başlar! Yazın bunu bir kenara..." Abasbssahsvah
“Zekeriya Sertel, ayağının tozuyla yaptığı konuşmalardan birinde, şu noktaya dikkati çekmiş: "... Atatürk'ü inkâr etmek affedilmez büyük bir günah olur. Atatürk hiçbir şey yapmamışsa yeni bir Türk devleti kurmuştur. Bu, Türk tarihinin en önemli olaylarından biridir. O tarihten sonra Türkiye kendi sınırları içinde bağımsız bir devlet olabilmiştir." Arkasından şu sözler: "... İlk önce şunu belirtelim. Atatürk bizim anladığımız anlamda Doğulu bir diktatör değildi. Bir Şah değildi. Biz onun devrinde, İnönü devrinde olduğundan çok daha serbest konuşur ve yazardık." Bu sözleri söyleyen adamın, Mustafa Kemal Paşa ile çatışmış bir Türk aydını olduğunu, hiç akıldan çıkarmayınız.”
"Bence kaygı onu tanımamış olduğu için yitip gitme ya da altında ezilip kalmak istemeyen her insanın katlanip çıkmak zorunda olduğu bir serüvendir. Dolayısıyla doğru bir şekilde kaygılanmayı öğrenen insan en önemli şeyi öğrenmiş demektir."
Reklam
1,000 öğeden 131 ile 140 arasındakiler gösteriliyor.