Züleyha Yusuf'u arzuladığı müddetçe, her geçen gün ile birlikte tenzil edilmiştir. Arzusunu savurup attığında, Allah ona gençliği ve tarâvetini geri vermiştir. Aşık, ilerledikçe mâşuk geriler, ancak âşık sadece aşkı ile kifayet ederse, işte o zaman mâşuk da ona takarrüb eder.
Sayfa 65 - Yusuf İbn Hüseyin er - RaziKitabı okudu
Gelenek, Allah'ın Adem'e şöyle seslendiğini de bilmektedir:
Ben rahmetimi, benim kulum Havva'nın şahsında, senin için topladım; ve ey Adem, mü'mine bir kadından daha hayırlı bir rahmet olamaz.
Sayfa 57Kitabı okudu
İki naif kadının yıllarca birbirlerine yazmış oldukları mektuplar.. Biraz gündelik hayatlarından biraz insana ve hayata dair düşüncelerinden, çokça birbirlerine karşı duydukları muhabbetlerden oluşan mektuplar. Hayatın getirdiği tüm şartlara rağmen birbirlerinden kopmamış olmalarına açıkçası özendim. Şimdi mektubu, aramayı geçtim iki satır mesaj yazıp hal hatır sormaya bile tembellik ediyoruz. Hayatın içine fazlaca dalıp insandan uzaklaşıyoruz maalesef. Kitabı okuduktan sonra böyle muhabbetle yıllara meydan okuyan bir dostluğun eksikliğini hissetmedim değil.. 
Mektuplar 2 
Samiha Ayverdi
(Hz.) Peygamber'in yolculuk deneyimi, sadece hicrette değil, bundan daha çok Müslümanlara ruhi yolculuğun mükemmel bir modelini sunan isra / gece yürüyüşü ve miraç / göğe yükselmek diye isimlendirilen gece yolculuğundadır. İsra Suresi'nin 8. ayetindeki kısa anlatım, asırlar boyu ayrıntılarıyla işlenip genişletilmiş ve sevgiyle süslenmiştir; 15. ve 16. yüzyıllardaki İranlı ressamlar, bu harikulade olayı çoğunlukla yaratıcı ayrıntılarla muhteşem resimlerde betimlemişlerdir ve sonraki dönem Fars ve Türk destanlarının neredeyse tamamı peygamberin miracının şairane tasvirlerini içerir. Mirac vakasının ilham verdiği pek çok çalışmadan oluşan uzun listenin son halkası, Muhammed İkbal'in Cavidnâmesidir (1932). Cavidnâme, bu motifin çeşitli geleneksel ipliklerini birbirine bağlayıp onları çağdaş İslam düşüncesinin fabrikasında renkli bir kumaş haline getirir. (Hz.) Peygamber'in Cennet ve Cehennem boyunca süren gece yolculuğuyla ilgili Arapça hikâyelerden oluşan Kitabi/-mirac isimli eserin, belli bir ölçüde Dante'nin İlâhi Komedya isimli eserine ilham verdiği düşüncesi, Enrico Cerulli'nin araştırmasıyla gayet iyi ortaya konulmuştur.6'
Sayfa 112Kitabı okudu
Kur'an, Doğunun ve Batının Allah'a ait olduğunu (Sure, 2/115) ve gerçek dindarlığın Doğu ve Batıya yönelmekten ibaret olmadığını (Sure, 2/177) vurgular. Aynı zamanda Kur'an, “ne Doğuda ve ne de Batıda bulunmayan” olağanüstü bir zeytin ağacından bahseder (Sure, 24/35). Gerçi sağ taraf olumlu değerlerle ilgili olarak düşünülmüşken, kelimenin gerçek anlamıyla “yöneliş” geniş bir İmparatorlukta kıble farklı yönlerde tezahür etmek zorunda kalsa bile, “Doğuya yönelmek” anlamına geldiği ilk dönemlerden itibaren Müslüman düşünürlerce bilinmekteydi. Kadim maddi-Batı manevi Doğu çifti, yeni bir icat değildir: “İşrakilik” akımının kurucusu Şeyh Sühreverdi, içinde ruhun hasret çektiği ve neticede aydınlık Doğu'ya döneceği “hat sürgünü (gurbet el-garbiyye)"nden bahsetmiştir. İranlı şairler, Doğudaki Kandahar ile Batıdaki Kayravan', ikincisini katran ile ayırt ederek mukayese ederler, çünkü karanlık Batı, onlara zifiri karanlık sefaletini düşündürür.
Sayfa 107Kitabı okudu
Şairler, sevgililerinin güzelce kabartılmış kaşlarını mihraba benzetmekten zevk almışlardır; zaten ilk insan (Hz.) Âdem, huzurunda meleklerin secde ettiği ve ilâhi güzelliğe giden yolun kendisinden geçtiği bir kıble değil midir? Bu nedenle, şu mısraın Farsçada ve Fars şiir sanatında yaygınlaşması şaşırtıcı değildir: *
Mi gıbla râst kardim bi-simt-i kaj-kulahi
Biz, kıblemizi eğri külahlının yönüne doğrulttuk.
Sayfa 102Kitabı okudu