Bir de Türkiyeli var, böl bölebilirsen..
Türkçe o kadar büyük ki, bugün dünyada konuşulan dil sınıflaması yerine ana dil sınıflaması yapılsa belki de birinci sırada gelecek kadar büyük.
Sayfa 191
Bir ağacın kökleri gibi.. :)
Bugün geyik taşların olduğu yere geldik, dün yanlış yere gitmişiz. Dün gittiğimiz yerde *ovo vardı. Bugün geldiğimiz yerde bir tane geyik taş ve mezar var, tören yeri var, dikili taşlar var. Geyik taş üzerinde bir satır yazı bar. Dmitriy Vasilyev'in tesbit ettiği bir yazı bu, rakım 1300 şu anda bulunduğumuz yerde. Üç tane. Bir geyik taş göle karşı dikilmiş, iki tane de onun ikiyüz metre berisinde var. Buradaki rehberimiz Vladimir bir Tuva Türkü ve temel Türkçe kelimeler aynı. Konuşuyoruz, baş baş, döş, döş, kol kol... Şimdi Vladimir'e ben 10'a kadar saymasını rica edeceğim. Bakalım nasil sayacak. Bay Vladimir, 10'a kadar sayar mısınız, 10'a kadar... "Vir, yi, üş, dört, beş, altı, çedi, ses, tos, on" Ve ben devam ediyorum beş, altı, yedi diye. Şaşırıyor. Durmuyorum, vucudun uzuvlarını söylemeye başlıyorum, elimle işaret ederek baş diyorum, o devam ediyor baş diye. Döş, döş. Bütün isimler aynı, o da şaşırmıyor. Tuva Türkçesi demeyelim ne diyelim.
Sayfa 189 - Ovo: Höyüklerin sembolize edilmiş küçük biçimleri, ibadet ve Budist törenlerde kullanılır.
Reklam
(...) Hiç kimse tarihsel gerçekliği aramak, onu ortaya koymak derdinde değil, herkes gelecekten pay kapma yarışında.
Sayfa 186
Dünyanın her yeri inşaat alanına dönmüş. Sonsuz bozkırları özlemekte haksız değilim.
Sayfa 177
Şevket Süreyya Aydemir'in Suyu Arayan Adam kitabında anlattığı Sibirya aklıma geliyor hep. Gerçekten iyi gözlemler yapmış o zaman. Sınırsız uçta yaşayan insanların yeri diye tarif ediyordu Sibirya'yı. Doğru tarif etmiş. Burada her şey sonsuz, sınır yok, sadece yeşillik ve boşluk var, gökyüzü var. Gökyüzü gri, yağmurlu olduğu için kapalı bir gökyüzü. Yeşillikler içinde yol alıyoruz. Her taraf yemyeşil, inanılmaz bir yeşillik. Yeşil bir deniz adeta. Yağmur hafif hafif devam ediyor.
Sayfa 154
Yok etmek hükümranlığı tescillemez..
Nehirlerinde sahipleri var. Küçük tepelerinde sahipleri.
Sayfa 148
Reklam
Yerinde duran su bile acır.. :)
Ata ruhlarımızın seslerini duymak için yollara düşün.
Sayfa 133 - Çin Seddi bölümünden.
Henüz sırası gelmemiştir..
Ulanbatur - Pekin arası iki saat sürüyor. Pekin'e doğru yeşillikler başlıyor ve artık Pekin'deyiz. İstanbul'a döneceğimiz uçağımızın kalkmasına on saat var ve bu süreyi değerlendirmek istiyoruz. Çinli memurlar Türk pasaportunu görünce gülümsüyorlar ve bütün işlerimiz son hızla tamamlanıyor.
Sayfa 131
İnsanlık tarihinin aydınlanması için kayalar üzerindeki bir çizik bile çok büyük değer taşıyor.
Sayfa 128 - 1 Temmuz 2006 Cumartesi - Gobi
Ulan Ude - Rusya
Türk tarihinin en gizemli bölgelerinden biri burası, Hun-Göktürk ayrışmasından önceki izler var burada.
Sayfa 118 - 29 Haziran 2006 Perşembe
981 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.