Talebe yahut zindan mahkûmu, mahpushanede, Sibiryada, tavan arasından tavan arasına gezerken kitapları daima onunla beraberdi. İncil, Shakespeare, Shiller, Racine, Dante, Puşkin. Dostlarından para istemediği zaman, kitap göndermeleri için yalvarır.
Zındanda iken hapishaneleri ziyaret eden dindar bir kadın ona bir İncil hediye etti. Hakikî Dostoyevski'nin tarihi buradan başlar. İncili her vakit hararetle okumuş, fakat ruhunun, kitabı tefsir etmesine müsaade etmemişti. Gönül, tanrısal bir metin keşfeden bir münakaşa hakemidir.
Reklam
Dostoyevski, ruhların gizliliğini hudutlandıran intibaların ve hislerin tahlili ile ruhların en gizli tarafına dokunur.
Iztırap bu adamın bütün çizgilerinin arkasındadır. Dostoyevski'nin yüzü, gülerse bir maskedir. Fakat adaleleri rahatlıkta iken, düşündüğü zaman, Dostoyevski'nin yüzü, içe dönük bir başka yüzün gölgede belirmiş aksidir.
Dostoyevski'nin mektupları dehânın sefaletinin bir anıtı, ümitsizliğin uzun bir çığlığıdır. Kalbi delen mektuplardır. Zira kalbi delen ebedî sözler, ebedî bir dilenciden beklenir. Yirmisinde veya otuzunda, kırkında olduğu gibi ellisinde de bu hep aynı inleyiştir. Kıtlık içinde ağlar. Elbisesi yok, taksitini ödiyecek parayı nereden bulacağını bilemiyor "ilk romanımla borçlarımı ödemek lâzım, bu iş muvaffak olmazsa, kendimi asmam pek mümkündür" (1). (1) Dostoyevski'nin mektupları, 24 mart 1845 tarihli mektup
Dostoyevski daima mâni olunmuş bir haldedir. Sefalet ve hastalık, aşağılık av köpeği sürüsü terbiyecisi tarafından alçaklaştırılmış iki ebedî köpek gibi, bu hayatı paylaşmışlardır.
Reklam
98 öğeden 111 ile 98 arasındakiler gösteriliyor.