Kendini yalnız, umutsuzluk verecek kadar yalnız , hissediyordu
Kendini yalnız, umutsuzluk verecek kadar yalnız hissediyordu.
Reklam
İnsan, sırtı uçuruma dayandığında arkasını döner mi?
İmkansız °
Ne derler bilirsin; bütün mümkün olanlar sıralanıp bir kenara bırakıldıktan sonra, geriye ne kalır ? -İmkansız olan.
Ona bir ışık kaynağı gibi, ama kendi karanlıklarının içinden bakıyordu.
...belki ateşle oynuyorsun, ama oynadığınin farkında bile değilsin !
Reklam
Bir dereye baktığınızda suyu, köpükleri, suların içinde dans eden otları görürsünüz ama asıl olanı kaçırırsınız. Asıl olan akıntıdır, harekettir, o derenin hayatıdır... İnsan vücudunun da bu örneğe uygun olmadığını kim iddia edebilir? Kan dolaşımı karmaşasının, kalp atışlarının, kimyasal salgıların altında bütün bunları harekete geçiren bir yaşam enerjisi bulunmadığını kim söyleyebilir?
Gerçek dünya; şiddet, kötülük ve ihanetten başka bir şey değildi.
Her şey bir yerlerde yazılmıştı mutlaka. Beklemek gerekiyordu. .
Günlerden 3 mart 1994...Saat 21.30...Hacer'in karakolda babasına teslim edilişinden tam sekizbuçuk saat sonra. Polis telsizlerinden Beykapısı Mahallesi'nde bir cinayet işlendiği duyuruldu. Verilen adres Hacer'in eviydi. Öldürülen de Hacer'di...Aşiret kanunlarının uygulandığı Karamusa Sokağı'nda "kara bir
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.