Jül Sezar’ın seferlerine dikkatlice göz atsam, benim hayatımda değişiklik meydana getirebilecek hiçbir şey bulamam. Olsa olsa hafızamın ambarına bir bilgi daha eklemiş olurum. Buna karşılık bir Song dönemi Çin resmi, Mevlana Celaleddin-i Rûmî’nin tasavvufi bir şiiri, Zen-Budist Huei-neng’in bir meditasyonu ise, bütün hayatımı, tabiatla, insanlarla ve Allah’la ilişkilerimi değiştirmeme yardım edebilir. O yüzden Fan K’uan, Çankara veya İbn Arabi’nin elinizdeki eserde çok büyük yeri var, Jül Sezar’ınsa hiç yeri yoktur.
Ya ortasındasındır Aşk'ın merkezinde; ya da dışındasındır, hasretinde..
...Tabiki her insanın zevki farklı herkesin kendine en yakın olan kendi duygularını en iyi tercümanı olan bir şiiri, müziği,resmi,kitabı sever...
...Ben aşkı üç defa okudum birincisi gerçek hayatımdakini,ikincisi kitaptakini,üçüncüsi manevi hayatımdaki kutsal kitabımızdaki ilahi Aşkı...
●《'Hakk’ın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine,
Yıldız Ecevit, Türk edebiyat dünyasının en çok konuşulan ve okunulan ismi olan Orhan Pamuk'un Yeni Hayat romanını merkeze alarak aslında Türk okurunun yeni roman geleneğini neden anlayamadığını ortaya koyar.
Eski tip romanlar, Newton fiziğinin bir yansımasıdır: düz bir zaman çizgisi üzerinde ilerler. Olaylar başlar gelişir ve biter: geçmiş,
Mükâşefetü`l-Kulûb konu itibariyle tasavvufî bir eserdir. İçerik itibariyle kalpleri hassas bir İslâmi hayata sevk etmeyi, oraya saf bir İslâmî hayatı sıkıştırmayı hedef edinen bir eserdir. Mükâşefetü`l-Kulûb bir Kalpleri İhyâ kitabıdır. Durumlarını tespit ve keşfedip aralayarak, ortaya çıkararak ıslaha çalışmayı öğreten bir eserdir. Tasavvuf kalp ile meşgul olan bir ilimdir. Malûmdur ki, kalp nasıl olursa dış âzâ ve yaşayış da ona uygun bir manzara arz eder. Allah Teâlâ`nın; Her kulun kalbini günde birkaç kere kontrol ettiği hadisinin mânâsına itibarla tasavvufta amellerin zuhur mahalli olan kalp ele alınmıştır. Bu her İslâm âliminin, Hakka ubûdiyyete kendini adamış her âbid ve zahidin başta ya da sonda yaşadıkları bir hayat tarzıdır. Cenâb-ı Hakk`ın her gün ziyaret ettiği kalp hiç şüphesiz ki temiz olmaya lâyıktır. Çünkü bir kulun, Rabbine karşı (kölenin efendisine misali) edep kaidesidir. Edebi olmayan bir kulun Rabbi yanında itibarı olmaz. Hâlbuki bir köle için gaye, efendisinin teveccühünü kazanmasıdır. Kulun saadet ve huzuru da buna bağlıdır. Bu bakımdan kalp, kalplerin keşfi ve hâllerin bilinmesi (Mükâşefetü`l-Kulûb) gayet mühimdir.
Bu vesileyle bugünkü öneri kitabımız naçizane budur efendim…
Kitaplar insanlara çok şey katabildiği gibi insanlardan da çok şey alabilir. Bir kitap okudum hayatım değişti, bir kitap okudum yeni bakış açısı kazandım, her okuyucuda böyle etkiler bırakacak değildir lakin bazı değerler vardır ki tüm okuyanı etkileyebilir. İşte böyle kitaplar klasiktir ve baş tacıdır. Bu cümlelere sebep olacak ilk kişi