Ne var ki, en derin tutkuyu esinleyen, güzellik değildir. Güzellikte cazibe, olmazsa olmazdır.Edası olmayan güzellik yorar.
Sayfa 234Kitabı okudu
Emerson'dan Sadi Şirazi'ye
Hiçbir suret ve çehre, Sadi'ye Hoş gelmemişti böylesine: Bir tek zarafet, taşlar misali uyumayan, Parıldayıp gezinen, ortadan kaybolan. Güzellik kovalardı onu nereye gitse Göğün bulutunda, fırtınada, ateşte. Şair bir bakış savururdu göle, beslenirdi Kırılan bir dalganın yeşimden ışıltısıyla; Fırlatırdı çakılları suya Dinlerdi çıkan sesi, anın ezgisini. Çoğu kez çınlardı ona yüce bir tını Selamlayan kutuptan, onu çevreleyen kuşaktan. İşitirdi yerküreden ve göklerden Kimseye duyulmayan bir sedayı. Yeryüzü sarsılırdı düzen içinde Denizler kabarıp akardı masalsı ahenkle. Tutkunun ininde ve kuyusunda elemin Görürdü o, güçlü Eros 'un mücadele ettiğini Güneşi doğurmak, laneti çözmek için Ve ışığı yollamak için, sınırlarına evrenin. Böyle aşk yolunda geçirirken günlerini Adanmış bir tapınmayla, hor görerek övülmeyi, Görecektiniz, dil dökerdi ona nasıl da boş yere, Herkesten çalan İhtiras ve aldatıcı Tamah! Yaşamaktansa bir tek ekmek uğruna, o, Düşünürdü ölmenin hoşluğunu, Güzellik yolunda. '
Reklam
Kültürün sırrı, ister en ücra çiftlikteki fakirlik içinde, isterse şehir hayatının bolluğu içinde olsun, birkaç çarpıcı noktanın tekrar tekrar ortaya çıktığı ve asıl dikkate alınması gerekenin bunlar olduğudur. Tüm sahte bağlardan kurtulmak, kendi olma cesaretini göstermek, sade ve güzel olana sevgi duymak, bağımsız ve şen ilişkiler içinde olmak: bunlardır esas olan; bunlar ve hizmet etmek - insanın esenliğine katkıda bulunmak.
Sayfa 219Kitabı okudu
"Tiksinti duyduğum iki şey vardır", der Muhammed: "Biri okumuşun küfür içinde olanı, diğeri ahmağın adanmışlık içinde olanı." Zamanımızın ikisine de tahammülü yoktur, özellikle ikincisine. Gelin, kendi başına kanıt olmayan hiçbir şeye bağlanmayalım. Şüphesiz ki dinin kendisinde hem yürek hem düşlem için yeterince yer vardır. Gelin, bize musallat olan hurafeleri ve yarı-doğruları, hisliliği ve iç çekişleri başımızdan kovalım.
Sayfa 192Kitabı okudu
İstediğiniz dili kullanın, kendiniz neyseniz ondan başkasını söyleyemezsiniz. Ben neysem ve ne düşünüyorsam, benim tüm alıkoyma çabalarıma rağmen o size aktarılır. Benim kim olduğum, ben onu nasıl ifade edeceğimi boş yere arayıp durduğum sırada, karşımdakine gizlice iletilmiştir bile. O kişi benden hiç söylemediğim şeyi duymuştur.
Sayfa 183Kitabı okudu
İnsanlar, dünya görüşlerinin kişiliklerinin bir tür itirafı olduğunu fark etmiyor gibidirler. Biz neysek, dışarıda onu görürüz; kendimiz yanlış davranırız, başkalarından kuşku duyarız.
Sayfa 182Kitabı okudu
Reklam
sevgidir başlıca cevher
İrade tutkuya ve yeteneğe hükmetmediği takdirde, ilkesel yanlış eğilimleri kişiyi fenalık dolu mecralara sürükler. Hırslarla kirlenmiş kimselerin genellikle içine düştüğü fevkalade yanlışlar ve nihai gaflet durumu böyledir. Hal böyleyken, tüm gafletlerin merhemi, körlüklerin ve kabahatlerin tedavisi yalnızca sevgi olabilir. "Sevgin kadar aklın var" der bir Latin deyişi." Ötesi olmayan üstünlük, sevgidir. Sevgidir ruhların kurtarıcısı ve rehberi; sevgidir başlıca cevher.
Sayfa 177Kitabı okudu
Din her zaman yabani bir meyve olmalıdır: Aşı yapılırsa vahşi güzelliği kalmaz. Toplumun farklı uçlarını tanımış olan bir gezgin şöyle demiştir: "İnsan doğasını her biçimiyle gördüm; her yerde aynıydı, ama nerede daha vahşiyse, orada daha erdemliydi. "
Sayfa 175Kitabı okudu
İleri gelenlerde samimiyetten yoksunluk, Amerikan toplumunun genel bir kusuru olarak belirtilmiştir. Oysa hasta olanların sayıca çokluğu, bizi sağlığın varlığını inkar etmeye yöneltmemelidir. Ahmaklığımız, korkularımız, "dinin evrensel bozuluşu" vesaire bir yana, manevi hissiyat, güzelliğin ve gücün kadim çeşmesinden dolarak, bugün de aynı sabah tazeliğiyle yeniden beliriyor. Artık din yok diyorsunuz. Bu, hava yağmurlu olduğunda, güneş yoktur demeye benziyor.
Sayfa 174Kitabı okudu
İki insanın birbiri için şunu düşünmesi ve dile getirmesi nasıl da yücelik doludur: Ben onunla buluşmasam, onunla konuşmasam veya ona yazmasam da olur, çünkü bizim birbirimize kendimizi dayatmamıza veya hatırlatmamıza gerek yoktur; ben ona kendime güvenir gibi güvenirim, eğer şunu ve şunu yapmışsa, öyle yapması gerektiği için yapmıştır, bilirim.
Sayfa 159Kitabı okudu
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.