Tan sökümünden önce hava uygun olursa gitmeğe niyet edilmişti. Hiç vuku bulmadığı bir tarzda ne o ne ben zahiri tedbiri düşünmek akıl edilmedi. Unutturulmuştu. Birbirimize bırakıp ihtiyatsızlık ettik. Şafaktan önce gitti Öyle bir fırtına iki saat sürekli tokatladı ki kurtulamayacaksın diye çok kaygılandım. Şimdiye dek kışta böyle bir tipi görülmemişti. Kimseye bu kadar acımamıştım. Merakımı dindirmek için ardına düştüm. O çığlığındı yakan seni. Yine de mektubunun etkisiyle gerçeği düşünmüştüm. Önceki etki gitmişti düş de bitmişti.
Şimdi gelme diye haber göndemiştim. "Gelecek olursan yalnız gel." Kendisini sürekli tekrar eden gölgesiyle çıkıp geldi. Sezmiştim, fırtına düşü günüydü. Nicedir günleri adlandırmıyordum.
Reklam
Ne onunla mutlu olabiliyordum, ne de onsuz bir çizgi çekebiliyordum aydınlığa. Melankoli sağnaklaştıran sesiyle kadın tekdüze gitardı. Parmakları bastan tize atlayarak, ritmi arayarak gezinirdi.
İşte böyle, gözüme başka hayalin girmesine izin vermeyen aptal romantiğim hâlâ.
Hani
Hani sen rüzgârdın bense yaprak, Hani gözaydınlığım, ışığım sendin. Hani sen gidince gece başlıyordu. Gecemi aydınlatandın. Gönlümde ezgiler yapıyordun, hani kalbimdeki derdin nakşındaydın, hani gözlerin tuzaktı, hani saçların tuzaktı, hani zülfün akşama benzerdi. akıl kuşunu tuzağa düşürmüştü, hani sürekli pusuda yatan sevgimle yaşamaktan bıkmıştın.
Giderken Şakir Usta'nın dükkânına uğramayı geçirmiştim aklımdan, dönüşe bıraktım, geç olacaktı, nereden bilebilirdim, geleceğimiz hep karanlık değil miydi, olayları doğal akışına bırakmak mı gerekiyordu? "Neler oluyordu?" "Çok değişmiştin", "Bana o gün, 'git' derken yüzündeki ifadeyi görmeni isterdim", "Teşekkür ederim, çok rahattın beni." "İyi şanslar." "Yani elveda, sonsuza dek." "Çok değiştin biliyor musun, seni tanımakta güçlük çekiyorum."
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.