İnsanın bu dünyadaki hali, havaya atılmış bir taştan farklı değil. Havaya atılan taş eninde sonunda yere düşmeye nasıl mahkum ve mecbursa , her doğan Allah’a doğru gitmeye , yol almaya mecburdur.
Ahhh ahhh nerde... insanlar okudukça cahilleşiyor...
Okumuş adam hali başka... Hah, başkaymış... Nesi var. Yahu nesi var olur mu? Yol yordam bilir, dünyadan haberli olur, iyiyi kötüden ayırır, doğruyu yanlıştan... Yok canım, o kadar da değil...
Reklam
Ahlak karanlık kelime, yol. Ama kimsenin senfoni dinleyecek hali yok.
Batı Çetesinin Derdi Nedir? Türkiye Cumhuriyeti'ni kaybetmek istemiyor. En önemlisi Türkiye Cumhuriyeti'nin yarım kalan Atatürk devrimlerinin tamamlanması adına bir yönetime geçmesine hiç tahammül edecek hali yok. Şu anda ki yumuşak karın bol taviz veren mecburiyet ya da aynı yolun yolcusu diğer cenahtan birileri bunun için
Salambo, 1862'de yayımlanan, gerçekçilik akımının öncüsü olarak kabul edilen Gustave Flaubert'in tarihi bir romanı olmakla birlikte mitolojik unsurlara da yer verilmiştir. MÖ 241-237 arasında Paralı Asker İsyanıyla Kartaca'da geçiyor. Kartaca komutanı Hamilkar'ın kızına aşık olan, birçok ırktan oluşan paralı askerlerin komutanı Libyalı Matho'nun bu tutkusunu fırsat bilen, savaş esnasında Kartaca'dan kurtulmasını sağladığı Spendius isimli işgüzar bir kölenin Kartaca'yı ele geçirmek için ortalığı kızıştırmasıyla yaşanan savaşı, vahşeti anlatıyor. Aşk hikayesi zaten sönük, aslında ortada aslında bir aşk da yok; ulaşaması çok zor bir şeyi isteyen babarların hırsı tutkusu var. Eski usullerde anlaşmazlıkların ve savaşların nasıl olduğuna dair bir vizyon kazanmak için okunabilir. Eski kahramanlık hikayeleri beni fazla etkilemiyor, her zaman hırsın yamyamlık derecesine varan vahşetine de kahramanlık demek de yanlış aslında. İki tarafında karşılıklı hatalarından oluşan isyan neticesinde birbirlerinin kırılmasına yol açan olaylar silsilesi. Gustave Flaubert romanı yazmak için olayların geçtiği yerleri dolaşmış ve uzun araştırmalar sonucunda yazmış. Savaş anını an be an uzun uzun betimlemeyerek aktarmış. Dönemin dini, kültürü üzerine fazlasıyla durulmuş ve mümkün olduğunca savaş öncesini ve savaş anındaki hiçbir şeyi atlamamaya çalışarak tasvir etmeye çalışmış, bu nedenle okunması biraz zor bir eser ama hâli hazırda Kurban Bayramı vesilesiyle et, kan olayına aşina olunduğu için okumak daha kolay olabilir sonrasında içinizin kaldırması daha zor olabilir.
Bilinen düşünce ve duygular aynı olma halini doğurur, aynı olma hali aynı davranışlara yol açar ve aynı gerçekliği yaratır. Dolayısıyla gerçekliğinizin bir bölümünü değiştirmek istiyorsanız yeni şekillerde düşünmeli, hissetmeli ve davranmalısınız; deneyimlere verdiğimiz tepkiler anlamında farklı "olmak" zorundayız. Yeni bir zihin evresi yaratmalıyız... Yeni bir sonucu o yeni zihinle gözlemlemeliyiz.
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.