şair, görünenden görünmeyene nüfuz eden kişidir. bundan dolayıdır ki şair, görünmeyeni gördüğü-nü iddia eder. şairin görünmeze dair bilgisi, onun doğal kişiliğinin ürünü değildir. her şairin "halil" [dost] adı verilen bir cini vardı. "halil sıfat, allah in ibrahimi nitelediği sıfatı akla getiriyor. nasıl ki musa, allah'ın "kelim"i [sohbet arkadaşı] ise ibrahim de allah'ın "halil" idir. İslam'ın ortaya çıkışından sonra dahi şiirin şaire vahiy gibi "indiği" söyleniyordu. hasan bin sabit şöyle der: تَلَقَّيتُ مِن جَوِّ السَّمَاءِ نُزولها وَقَافِيَةٍ عَجَّت بِلَيْلٍ رَزِينَةٍ vakur bir geceyi dolduran nice kafiyenin inişini karşıladım göğün boşluğundan
Sayfa 31 - everestKitabı okuyor
Tuğrul Bey’in üvey kardeşi İbrahim Yinal, 1047’de Nişabur’a gelen Türkmen kitlelerini Anadolu’ya göndermiş ve kendisinin de arkalarından geleceğini vaadetmişti. Bu sırada (1047/1048) Selçuklu hanedanından Hasan Bey komutasındaki kuvvetler de, Van gölü havzasını ele geçirmek için harekete geçmişlerdi. Vaspurakan’da Bizans Valisi Aaron, Selçuklular’ı, Büyük Zap Suyu civarında pusuya düşürerek, mağlup etti. Savaşta Selçuklu prensi Hasan Bey de şehid olmuştu. Bu olayın ardından büyük bir ordu ile Anadolu’ya gelen İbrahim Yinal ve Kutalmış, Bizans kuvvetlerini Pasin ovasındaki Hasankale’de 18 Eylül 1048’de büyük bir mağlubiyete uğrattılar. Bu zafer sayesinde Türkmenler Anadolu’da yayılma imkânı bularak, Trabzon’a kadar ilerlediler.
Reklam
Hz. Muhammed (s.a.v.), oğlu vefat ettiğinde ona karşı ne derece şefkatli olduğunu şu mübarek kelâ­mıyla ifade buyuruyor: «Şüphesiz ki kalp üzülür, gözler yaş döker, ancak Rabbimizin razı olacağı şeyi söyleriz. Ey İbrahim, biz senden sonra üzgünüz.»
Rahmetli Ata, Menemen irticaından sonra, İzmir Türkocağında devrin kalburüstü gelen devrimci aydınlarıyla yaptığı bir hasbihalde kendilerinden soruyor: «Çocuklar, sizler de ferden ferda, yahut küçük, büyük gruplar halinde köy köy dolaşıp köylülerimizi inkılâplarımız hakkında aydınlatına lüzumunu hissetmiyorsunuz. Bakın iki - üç mürteci yobaz neler başarabiliyor?» Nâzik bir görünüş altında çok şiddetli, pek ağır bir ihtarı, hatta azarlamayı yüzlerine vuran bu soru karşısında berikiler şaşırıyorlar, afallıyorlar. Nihayet içlerinden birisi; ıkına sıkına şu cevabı bulabiliyorlar: «- Paşam, tahsisatımız yok ki!..» İlk bakışta çok mâkul, pek mantıkî görünen ve akan suları durdurması gereken bu cevap karşısında Atatürk merhumun gözleri ateşler saçmaya başlıyor ve yıldırım gibi şu çok düşündürücü ve susturucu mukabelede bulunuyor: «– Köyleri dolaşmak için tahsisatınız mı yokmuş!... Bu tahsisatın nereden ve nasıl sağlanabileceğini Menemen mürtecilerinden Laz İbrahim Hoca'dan, Nalıncı Hasan'dan, Manifaturacı Osman'dan, Sütçü Mehmet'ten öğrenin efendiler!..»
Sayfa 64
[11. Hişâm b. Abdülmelik] Yezid'den sonra kardeşi Hişâm b. Abdülmelik'in emîrliği gelir. Hişâm, yüz yirmi beş yılında vefat etmiştir. Emirlik müddeti on dokuz yıl dokuz aydır. [12. Velid b. Yezîd] Ondan sonra kardeşinin oğlu Velid b. Yezîd'in sultanlığı gelir. Onu, kendisinden sonra halife olan Yezîd b. Velid öldürmüştür. Yüz yirmi altı yılında öldürüldü. Zulmü ve gaddarlığı bir yıl sürmüştür. [13. Yezid b. Velid] Ondan sonra amcasının oğlu Yezid b. Velid b. Abdülmelik gelir Başa geldiği yıl içinde öldü. Emirlik müddeti beş aydır. [14. İbrahim b. Velid] Ondan sonra kardeşi İbrahim b. Velid'in emirliği gelir. [Onun döneminde de] işler istikrar bulmadı, kargaşa devam etti. Nihayetinde de kendisinden sonra emirliği üstlenecek olan Mervan b. Muhammed onu katletti. Emirliği iki ay sürdü [15. Mervân b. Muhammed] Sonra Mervan b. Muhammed b. Mervan b. el-Hakemin emirliği gelir. Ümeyyeoğullarının son emiridir. Mervan Abdullah ile olan savaşında hezimete uğradı ve sayısız askerini savaş meydanında kaybetti ardından kaçsada yakalanıp katledildi. Mervân'ın katli yüz otuz iki yılındadır. Emirliği beş yıl sürmüştür.
Anlatıldığına göre Hz. Adem Hind'e, Hz. Havva ise Cidde'ye inmiştir ikisi birbirine Arafat Dağı'nda kavuşmuşlardır. Ondan sonra oğlu Şit (a.s) geldi. Ebû Kubeys mağarasına babası Adem'in yanına defnedildi. Ardından onun oğlu Enoş geldi. O dokuz yüz yıl yaşadı. Sonra onun oğlu Kenan, ardından da onun oğlu Mehlalil geldi.
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.