Ebû Umâme (el-Bâhili)'nin (ra) şöyle dediği rivayet edilmiştir: (Bir defasında) Resûlullahan, çok dua etti ve biz ondan birşey ezberleyemedik. Bir gün: -Yâ Resûlallah, siz çok (uzun) dua ettiniz, ama biz ondan bir şey ezberleyemedik, dedik. Bunun üzerine Resûlullah: Ben bu duaların hepsini kapsayan bir duayı size söyleyeyim mi? Şöyle deyin: "Allah'ım, Peygamberin Muhammed'in senden dilediği hayırları ben de dilerim. Peygamberin Muhammed'in sav sana sığındığı şerlerden ben de sana sığınırım. Yardım, ancak senden beklenir, dünya ve ahirette istenilen şeye ulaştıracak sensin. Kuvvet ve kudret, ancak Allah'ın yardımı iledir." (T3521 Tirmizî, Deavât, 88)
İbn Mes'ûd'dan (ra) rivayete göre o, şöyle demiştir: Resûlullah'ın dualarından biri şu idi: Allah'ım, senden, rahmetini ve mağfiretini gerektirecek şeyleri, her türlü günahtan uzak kalmayı, her türlü iyiliği elde etmeyi, cennete kavuşmayı, cehennemden kurtulmayı dilerim. (NM1925, Hâkim, el-Müstedrek, II, 734 (1/525))
Reklam
“Büyük günahlar şunlardır: Allah'a ortak koşmak, ana-babaya itaatsizlik etmek, haksız yere bir kimseyi öldürmek ve yalan yere yemin etmek.” (Buhari, Eyman, 15)
Sayfa 668
“Kim kurban kesecekse Zilhicce ayının girmesinden kurbanını kesinceye kadar saçından ve tırnağından hiçbir şeyi kesmesin.” (Müslim, Edahi, 42)
Sayfa 666
7.cilt
1899. Cerîr İbni Abdullah radıyallâhu anh şöyle dedi: Bir gece Resûlullah’ın yanında bulunuyorduk. On dördüncü gecesindeki aya baktıktan sonra şöyle buyurdu: “Şu ayı hiç bir sıkıntı çekmeden gördüğünüz gibi Rabbinizi de ayan beyan göreceksiniz.” Buhâri, Mevâkîtü's-salât 16, Tefsîru(50),2, Tevhîd 24; Müslim, Mesâcid 211.Ayrıca bk.Ebû Dâvûd, Sünnet 19; Tirmizi , Cennet 16; İbni Mâce, Mukaddime 13. 1900. Suheyb radıyallâhu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Cennetlikler cennete girince Allah Teâlâ onlara: - Size vermemi istediğiniz bir şey var mı? diye soracak. Onlar: - Ya Rabbî! Yüzlerimizi ak etmedin mi? Bizi cennete koyup cehennemden kurtarmadın mı, daha ne isteyelim, diyecekler. İşte o zaman Allah Teâlâ perdeyi kaldıracak. Onlara verilen en güzel ve en değerli şey Rablerine bakmak olacaktır.” Müslim, Îmân 297. Ayrıca bk. Tirmizî, Tefsîru’l-Kur’ân 11.    
Sayfa 636Kitabı okudu
7.cilt
1898. Ebû Saîd el-Hudrî radıyallâhu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:  “Allah Teâlâ cennetliklere: - Ey cennet sâkinleri! diye seslenir. Onlar da: - Buyur Rabbimiz! Emret! Bütün hayır ve iyilikler senin elindedir, derler. Allah Teâlâ:  - Halinizden memnun musunuz? diye sorar. Onlar: - Nasıl râzı olmayalım, Rabbimiz. Sen bize, hiç kimseye vermediğin bunca nimetler ihsân ettin, derler. Allah Teâlâ: - Size bunlardan daha değerlisini vereyim mi? buyurur. Cennetlikler: - Bunlardan daha değerlisi  ne olabilir, Rabbimiz! derler. Bunun üzerine Cenâb-ı Hak: - Üzerinize rızâmı indiriyorum; bundan sonra size hiç gazap etmeyeceğim, buyurur.” Buhârî, Rikak 51, Tevhîd 38; Müslim, Cennet 9. Ayrıca bk. Tirmizî, Cennet 18.
Sayfa 633Kitabı okudu
Reklam
7.cilt
1893.Enes radıyallâhu anh’den rivayet edildiğine göre Resûl-i Ekrem sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Cennette, cennetliklerin her hafta gittikleri bir çarşı vardır. Orada, yüzlerine ve elbiselerine cennet kokuları üfleyen bir kuzey rüzgârı eser ve böylece güzellikleri daha da artar. Eskisinden daha güzel ve yakışıklı olarak eşlerinin yanına döndükleri zaman, aileleri onlara: - Vallahi güzelliğinize güzellik katılmış, derler. Onlar da: - Vallahi yanınızdan ayrılalı beri siz de daha bir güzel olmuşsunuz, derler.” Müslim, Cennet 13.
Sayfa 628Kitabı okudu
7.cilt
1887.Muğîre İbni Şu‘be radıyallâhu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Mûsâ aleyhisselâm Rabbine: - Cennetliklerin en aşağı derecesi nedir? diye sordu. Allah Teâlâ da şöyle buyurdu: - O, cennetlikler cennete girdikten sonra çıkagelen bir adamın derecesi olup kendisine: - Cennete gir!
Sayfa 618Kitabı okudu
Ashabdan es-Saib ibni Yezid (Allah Ondan razı olsun) şöyle demiştir: Bir gün mescidde bulunuyordum. Derken bir adam bana bir çakıl taşı attı. Baktım Ömer ibni'l-Hattab (Allah Ondan razı olsun). Yanına varınca bana, “Git şu iki kişiyi bana getir” dedi. Gidip adamları getirdim. Onlara “Nerelisiniz?” diye sordu. “Taifliyiz” dediler. Bunun üzerine, “Eğer siz Medineli olsaydınız her ikinizi de incitecek, canınızı acıtacaktım. Çünkü ikiniz de mescidde sesinizi yükselterek konuşuyorsunuz. Mescid adabına yabancı olduğunuz için sizi şimdilik mazur gördüm” buyurdu. (Buhari, Salat, 83)
Sayfa 664
“Kim evinde ziraat ve çoban köpeği dışında köpek beslerse her gün o kimsenin sevabından bir ölçek eksilir.” (Buhari, Hars, 3; Müslim, Müsakat, 59)
Sayfa 662
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.