Vaktiyle bir adam tanımıştım, çok iyi işitiyordu ama dilsizdi.
Bir savaş sırasında konuşma yeteneğini yitirmişti.
Bugün, o büyük sessizlik üzerine çökmeden önce yaşadığı savaşları biliyorum. Ölümü sevindirdi beni.
Dünya ikimiz için yeterince büyük değil.
Geldim bu akşam yatağına eğrildim
Seyrettim o tapılası bedenini
Baktım dua eden bir derviş gibi
Oy, güneş altında her şey boşmuş dedim
Bugün var, yarın yok, bir hazine yaşam
Can ki andırıyor yorgun bir çiçeği
Çıldırtan bir düşüncedir aldı beni
Sen uyu çocuk, uyumak bana haram.
Ne zor seni sevmek, aşkım, ince gülüm!
Kapatacak mı gözlerimizi ölüm
Tükenecek mi soluk, uyurken böyle?
Ve düşlerde ağzıma gülen ağız, sen,
Öteki acı, yaban gülüş çökmeden
Çabuk uyan.
Ruh ölümsüz müdür?
Söyle.