Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kadınlar için yazılan romanlarda “kendini gerçekleştirmek gibi bir derdi olmayan" kadın kahramanların payına sıkılıyor!
sunulan sistemin ana bileşeninden mahrum bırakma
Vatandaşlık olgusunun gelişmesi ile birlikte, bedene acı vermek şeklindeki cezalar yerini hapis cezasına terk etmiştir. Kapitalizmde bireyin sahip olduğu en önemli şeyin özgürlük olduğu kabul edilir. Hayatın her alanında niceliksel değerlendirmeyi öne geçiren kapitalizm, cezada da aynı ölçütü kullanır. Suçlu suçlunun ağırlığına göre belirli bir süre özgürlüğünden mahrum bırakılır; hapishaneye kapatılır. Hapis cezası "eşitlikçi" bir cezadır. Herkesin özgür olması gibi, herkese hapis cezası da verilebilir. Kapitalizmde özgürlük, asıl olarak para kazanma özgürlüğüdür. Özgürlük bu nedenle zamandan ayrılmaz. Vakit nakittir. Hapise girerek özgürlüğü kısıtlanan birey, sadece manen değil, nakden de zarara uğramış olur.
Reklam
Kapitalizm öncesi asıl/kopya ikiliyi çerçevesinde hayalet, ikiz, gölge, yansıma ölüme göndermede bulunurken 19 yüzyılda hiçbir şeyin "tıpkısı" kalmıyor. Seri üretimle birlikte neyin asıl, neyin kopya olduğu ayırt edilemez hale geliyor. Her şeyin ikame edilebilirliği ile birlikte ölüm artık görülemez, izlenemez bir biçimde tüm toplumsal ilişkilere yayılıyor.
Ölüm düşüncesini önemli kılan bir diğer nokta, onun doğrudan "Gösteri Toplumu"nun bir eleştirisini ifade etmesidir. Kapitalizmin gelişmesi ile birlikte toplum hayatı bir gösteriye dönüşmüştür. Kitle iletişim araçlarının, eğlence ve şov endüstrisinin hakim olduğu bir toplumdur bu. Sessizliğin erdemi son bulur, gürültünün hakimiyeti başlar. Pazar yerinin gürültüsüdür bu Nietzsche'nin deyimiyle. Gündelik olan her şeye egemen olur. Bireyi kendi varlığını ne kendi içinde sorgular ne de daha geniş bir bütünün içinde düşünür. Toplum yaşamı ona vaktini düşünmeden geçirmesini sağlayacak binlerce araç sunar. Her insan kendine uygun görünen bir rolü benimser ve bu rolün arkasına gizlenir. Böylece gerçek kişiliklerini sürekli saklayarak rollerini oynayan bir insanlar kümesidir modern toplum.
Aaaaaaaaaaaaa
İnsan üst beyin faaliyetlerinden uzaklaşarak hayvanlarla paylaştığı alt beyin faaliyetlerine yöneliyor. Geçmiş geleceğe yönelik olarak kurtarılamamakta. Geçmiş insanı çekiyor. Kendinin unutulmasını, insanlığın hafıza kaybını cezalandırmak istercesine. İntikamını tek yolla alabilir: Büyük Çöküntü sonucu insanlığın zamanı geriye yönelik olarak yaşaması, geçmişteki her ânın başlangıca yaklaşmanın yol açtığı dehşet duygusu içinde yeniden yaşanması.
Amerikan cenaze şirketlerinin reklamları ise ölümün ticarileştirilmesinin vardığı boyutu göstermek açısından çarpıcıdır: “ Ölünüz, gerisiyle biz meşgul oluruz”, “Bu her insanın başına bir kez gelir.”
Reklam
Eskiden ruhsal bozukluklar bir kapatılmanın konusu iken bugün neredeyse her “normal” yurttaşın bir terapisti vardır.
Birinin ölümünden bahsedildiğinde bu “biri” hiçbir zaman insanın bizzat kendisi olarak düşünülmez. Ölüm daima bir başkasına, “öteki”ne ait bir gerçeklik olarak algılanır.
Hippiler zengin Amerikan toplumunun bir aykırı lüks mamulü olup çıkıyor. Punk ise sinik bir hareket olmakla kalmıyor. Tehlike bir red, cinsellik ve şiddet, nihilizm, yok olma arzusu, parçalanıp dağılma özlemi, hepsi var Punk’ın içinde. Punk kültürlü insanların ve hippilerin nefret ettiği fast-food ve plastik tatlı yiyeceklerin müdavimi. Hippiler medyayı bilmez, ondan uzak dururlardı. Punk ise medyayla ilişkiye giriyor. Ama nasıl: hem medya Punk’ı kullanıyor hem de Punk medyayı sürekli sabote ediyor.
Sayfa 73 - Metis, 2.Basım Şubat 2014Kitabı okudu
310 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.