Bak Çaylak, belki ellerimizde zincirler yok belki boyunlarımıza bir demir halka geçirilmemiş, belki başımızı canımız istediği zaman sağa sola çevirebiliyoruz ve bir mağarada değiliz ama bugün çoğumuz, o parlak ekrana, mağaradaki esirlerin, mağaranın duvarlarına baktığı gibi bakıyoruz...
Sayfa 109Kitabı okudu
Ben bir filozof değilim.Ben bir kral da değilim. Ben neysem oyum! Belki daha iyi biri olmak istiyorum. Ama daha iyi de olsa bir başkası olmak istemiyorum. Çünkü ben, ben olarak yaratılmış olmaktan memnunum ve ben, zaten bir başkasıyım!
Reklam
"-... hayvanlarla eşit miyiz yani? -Hayır eşit değiliz. Elbette üstünüz! -Beni onlardan üstün yapan şey ne peki? -İnsan olmak Çaylak!"
Sayfa 36
yaşamak umrumdadır!
"Sabah şairin üstüne saldırıyor yaşamaktan, bir güneşle kaplanıyor onun kalbi onun kalbi topraktan sıyrılıyor aşk dahi sıyrılıyor topraktan gözlerini tanıyorsunuz: çaylak sürüleri beyni: aç kuşlardan bir ambar. Bir kıyısına ilişmiyor dünyanın Allah'ın ve devletin dibinde insanlar onu barutla karıştırıyor ve zerdali çiçekleriyle. Ahali kapısını taşlıyor onun onun için develer kesiyor halk aşka ve kavgaya aydınlık getiren kalbi topraktan sıyrılıyor. Ben topraktan sıyrılıyorum buğular ve aşiret rüzgarları kanımda. Arklardan gece vakti sular kaç zaman ayaklarıma yaslı bir selam gibi dokundu kopartılmış yapraklarımdan ibaretti hüzün dedim rahmet yağar ben yürürken gece benim ardımda taşıdım kara gençliğimi dağların damarında hep döşümde yaratkan, patlayıcı bir kimya beynimde hep manalı bir uçurum. Benim hayranlığımdan inlerdi şehir ben atlara ve uzaklar hayrandım kendi ehramlarını bile tanımayan kadınlar ansızın patlak verirdi baharda. Dudaklarımda çürükler vardı dağ çiçeklerinden ötürü. Irmaklara salardım kendimi ruhumda kaynar adımlarla gezinen dünya bana hain sevgilimdi. Yaşamak debelenir içimde kıvrak ve küheylan beni artık ne sıkıntı ne rahatlık haylamaz çünkü ben ayaklanmanın domurmuş haliyim Yürüsem rahmet boşanacak. ve sana bir karşılık vereceğim Sana bir karşılık vereceğim toprağı deşen boğuk sesimle sana bir karşılık vereceğim amansız kum fırtınası altında sana bir karşılık vereceğim birbiri üstüne yığılırken günler ey taşan suların imkanı ey taşan suların bekareti sana bir karşılık vereceğim!"
İsmet Özel
İsmet Özel
Sevmek yeter. Ve bir şeyleri sevebiliyorsan, yaşadığın hayat, asla saçma ve anlamsız bir hayat olmaz. Evet, belki saçma sapan şeyleri, anlamsızca sevdiğimiz de olur Ve bu yüzden saçma sapan şeyler yaptığımız da olur. Fakat sevebilmek... Bir çiçeği, bir yıldız, bir yemeği, bir kediyi, bir kuşu, bir ağacı, bir taşı, bir dağı ve bir başkasını ve bütün bunları Yaratan'ı sevebilecek bir kalp taşıyor olmak, hayata anlam olarak yeter.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.