İsmet İnönü'nün Financial Times gazetesine yazdığı yazıdan...
Atatürk'ün cemiyet [toplum] ile söyleşmek ve onunla iş görmek hevesi bu memlekette pahası ölçülmez iyilikler yapmıştır. 1919 İhtilâli'ne girdiğinden itibaren, fikirlerini kongrelere, heyetlere ve fertlere anlatmaya çalışıyor. Nihayet çetin silah hareketleri ile hallolunacak muğlâk [çapraşık] davalar için, her şeyden evvel cemiyeti ikna etmeye, yani cemiyet yapmaya teşebbüs ediyor. Bu zihniyetin en büyük eseri 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin meydana gelmesi olmuştur. Harp ve ihtilâl içinde bulunan bir milletin meselelerini Meclis ile idare etmek kolay bir iş değildir. Atatürk'ün cemiyet içinde yer tutmak ve çalışmak hassasıdır [özelliğidir] ki, bu temiz ve çetin idareyi bize temin etmiştir.
Sayfa 127Kitabı okudu
O ıssız yerde tek başına yaşayarak kendinden kurtulacağını mı sanıyorsun?!
Sayfa 9
Reklam
Yaşamda pek çok şey güzeldir, ama çekici olan uzaktır hep. Anlamsızlıkta aranan anlam!
Duyguların tutsaklığından kurtulmanın tek yolu onları kutsallaştırmaktır, unutma.
Ne denli acı olursa olsun, ruh, bedeni ne denli aşağılarsa aşağılasın, beden, ruhu ne denli aptallıkla suçlarsa suçlasın hiçbir şey değişmeyecekti. Bir yaşam başka bir yaşama, bir düş başka bir düşe, bir soru başka bir soruya dönüşecekti ve böyle sürüp gidecekti.
Aşk bütün bildiklerimi aşıyor. İlkin cümle aleme, sonra bize mutluluğu nasip eyle yarabbi.
Reklam
643 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.