Dinleyin ey insanlar! Var’ı yok demeyiniz! Varlığa yok deyip de yok olup gitmeyiniz.
Sayfa 433 - Yaratılış Destanı
Türk'ün şanlı bayramı
Ergenekon’dan çıkışımızın 4660. yılı kutlu olsun… "Türkler, yaşlarını baharlara göre hesap ederlerdi. Mesela yirmi yaşında olduklarını söylemek için 'yirmi yeşil gördüm.' derlerdi. Bu, 'yirmi defa yeşillenme mevsimi ve bahar gördüm' demekti. Gerçi Türkler takvimi biliyorlar ve aylar ile seneleri de iyi bir şekilde hesap edebiliyorlardı. Fakat yeşille, yeşillenmelerle konuşmak, insanı tabiatın kucağına ve geçip giden senelerin iyi veya kötü hatıralarının içlerine götürüyordu." Bahaeddin Ögel, Türk Kültürünün Gelişme Çağları, TDAV Yay., s. 592
Reklam
Altay destanında şeytana sesleniş:)
"Tanrı döndü şeytana, kızarak şöyle dedi: "Sen nasıl aldatırsın insanı böyle," dedi. Şeytan Tanrıya bakıp, küstahça cevap verdi: "Ulusundan ver diye, rica ettim ben sana, "Bu ricamı tutmadın, sen vermem dedin bana! "Ben de hırsızlık ettim, kandırıp yine çaldım, "Atla kaçanı bile, düşürüp yine
"Yerin altında dokuz deniz vardır. Bunlar ayrı ayrı birer denizdirler ama, bir noktada birleşirler. Bu dokuz denizin birleştiği yerde, yeryüzüne kadar yükselen bir Bakır Dağ vardır"." Görülüyor ki yeraltını yeryüzüne birleştiren bu Bakır Dağ'ın sahibi -ki kendisi bir ruh idi, yine serâp şeklinde bir ruh gibi gönderdiği elçisi geyik ile oğlanı kendisine getirtmişti. Yeraltına giden mağara yolu da bu bakır dağda bulunmalı idi. Bu sebeple masalda Ergenekon'un izlerini de bulmak da mümkündür.."
Tuzu bulan ulu hakan Tutuk ,ruhun şad olsun..
""Tutuk'un kendisi çok akıllı, çok bilgili ve adalet yolundan ayrılmayan bir hakandı. Türklerin birçok adet ve törelerini de o koymuştur. İranlıların birinci hükümdarı Keyomers ile aynı zamanda yaşamıştır. Günlerden bir gün ava çıkmış ve bir geyik vurmuştu. Geyiği kebap edip yerken, nasıl olmuşsa, etten bir parça yere düşmüş ve bu et parçası telef olmasın diye onu alıp yemişti. Yere düşen eti alıp yiyince, etin lezzetinin değişmiş olduğunu gördü. Meğerse orası tuzlu bir yermiş. Ete tuz bulaşınca birden tadını değiştirivermiş. Böylece tuzu keşfedince, herkese bundan sonra etin içine tuz koymalarını ve öyle yemelerini emretmiş. Bu yolla tuzu da ilk defa bu hakan keşfetmiş. 240 yıl yaşadıktan sonra ölmüş...
""Yafes ölürken büyük oğlu Türk'ü yerine koydu ve diğer çocuklarına söyle dedi: - "Türk'ü kendinizin hakanı olarak bilin ve onun sözünden çıkmayın!" Bundan sonra Türke Yafes oğlu lakabı verildi. Kendisi çok bilgili ve tecrübeli bir hakandı. Babasının ölümünden sonra çok yerler dolaştı. En sonunda bir yerin havasını ve suyunu beğenip, orasını kendine yurt yaptı. Bu yere şimdi bile Issıg-Köl derler. "Çadırı icad eden ve yapan hakan da budur. Türklerin birçok adetleri hep ondan kalmıştır. Türk'ün de 4 oğlu vardı. Bunların adları da, 1. Tutuk, 2. Hakal ,3. Barsacar , 4. Amlak (?), idi. Türk ölürken yerine Tutuk'un geçmesini vasiyet etti..."
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.