O halde dünya kime ait? Hiçbir özel ırka, hiçbir özel ulusa değil. Tarihin öteki anlarından çok daha fazla olarak orada kendine bir yer açmayı isteyen herkese ait.
‘Dümen başındaki insan rüzgârın nereden eseceğine karar veremez, ne şiddette eseceğine de, ama kendi yelkenini yönlendirebilir.’
Reklam
Lübnan asıllı Fransız yazar Amin Maalouf, Ölümcül Kimlikler adlı eserinde, uyum stratejisini benimseyen göçmenlerin, geldikleri ülke ile göç ettikleri ülkenin ortak paydalarından oluşan yeni bir yaşam alanı oluşturduğunu ve coğrafi sınırlar ile etnik kültür­lerin ötesindeki bu özgün alanda melez kimlikler geliştirdiklerini söyler. Türkiye’yi terk eden görüşmecilerimizin gitmiş oldukları ülkelerin çoğunlukla Kıta Avrupası’nda ya da Kuzey Amerika’da bulunması da kurmak istedikleri bu yeni yaşamın kültürel ve si­yasi parametrelerine dair fikir verir nitelikte.
‘Yaraların hissedilmesi için tanımlanmaya ihtiyaçları yoktur.’
Eğer atalarım, Müslüman orduları tarafından fethedilen bir ülkede Hıristiyan olmak yerine, Hıristiyan tarafından fethedilen bir ülkede Müslüman olsalardı, onların inançlarını koruyarak on dört yüzyıl köy ve kentlerde yaşamaya devam edeceklerini sanmıyorum.
Çağımızın en ağır basan özelliği, tüm insanları bir bakıma göçmen ya da azınlık hâline getirmek değil mi?
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.