Hubeyb b. Adî
Hubeyb'in imanı kuvvette, uzaklıkta, ateşte ve ışıkta güneş gibiydi... Kendisinden ışık isteyen herkesi aydınlatıyor ve ısınmak isteyen herkesi ısıtıyordu. Fakat ona yaklaşıp da meydan okuyanı yakıp eritiyordu.
kîrye elêison güneş açıldı buhur yandıktan sonra meryem anaya mum yakıyorum başsız gözden korkarak ayios o teos ayiosis ishiros ayios atânatos eleision imâs
Sayfa 26 - oṃ maṇi padme hūm̐ ᅳ kilise.Kitabı okuyor
Reklam
güneş buzdan evimi yıktı koca buzlar düştü putların boyunları kırıldı ibrâhîm güneşi evime sokan kim asaf hâlet
Kalbimin boğazıma kadar yorgun olduğu demlerdeyim sabah ezanı okunacak uyumam gerekiyor beceremiyorum. Acımla zafer hissedip mutlu olan insanların bayramı mübarek gecesi aydın gündüzü bensiz olsun. Güneş başka çiçek için doğsun. Ben soldum benim için emek etmeye gerek yok artık çaba ve naz makamından düşeli çok oldu "Ne halin varsa gör" dediği yerdeyim... Ne sevgim ilgim sığabildi gününe Ne de stemime tahammül edebildin. Artık ben köprüden önceki son çıkışta hayatından çekilecek setteyim. Vazgeç beni parmak ucuyla tutmaktan Ya sıkıca sarıl ya bırak git "ne halim varsa göreyim" Çok yakıştı sana bensizlik Gülüp geçecek zaferdesin.
...diğer bir gün gözlerinin önüne bütün güzelliklerini döker; bulutların arasında nazlı nazlı yüzen bir ay, türlü renklerin yangınları içinde ufuklardan çekilip giden bir güneş, etekleri denizlere dökülmüş yeşil dağlar gösterir; "Sev! Bu tabiatı sev!.." der...
Hâlık-ı Vâhid'den başka kim Güneş'i Arzlılara musahhar bir hizmetkâr eder?
Sayfa 235
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.