"Bu dünya amel işleme yeridir. Tohum ekilecek tarladır. Bu kalp huzurunu, ahkâm-ı İslamiyyeye uygun zahiri amellerle bir arada bulundurmaya çok gayret ve dikkat ediniz."
(İmam-ı Rabbânî müceddidi elfisani Ahmed Fârukî Serhendî K.S.)
Hakkaniyetin kutbu, Gavs-ı Samedânî (ulvî, yüce, dâimî), ikinci bin yılın müceddidi, İmâm-ı Rabbânî olarak maruf Ahmed Farukî Serhendî hazretlerinin [kuddise sırruhû] ruhuna vâsıl eyle...
İslâmiyet'e ait konuların anlatıldığı Ehl-i sünnet İslâm alimleri ve evliyalarının en büyüklerinden İmam-ı Rabbani Müceddid-i elf-i sani Şeyh Ahmed-i Faruki Serhendi hazretlerinin ,okuyanın ruhuna huzur ve dinginlik veren mektuplarının 1. Cildidir.
Her bir sayfası değil, her bir cümlesi değil her bir kelimesi çok derin anlamlar taşıyan, Allahü Teâlâ'nın var ve bir olduğunu kanıtlayan,İman, itikat ve amel bilgilerini anlatan çok kıymetli bir eserdir.
Hazırlayanlardan ve tüm emeği geçenlerden Allahü Teâlâ razı olsun.
Âriflerin ışığı, velîlerin önderi, İslâmiyetin bekçisi ve Müslümanların sığınağı, İmâm-ı Rabbânî Müceddid-i Elf-i Sânî Ahmed Farûkî Serhendî hazretleri, hicrî 971’de, Hindistan’da Serhend şehrinde doğup, 1034’de (m.1624) yine orada vefât etti. Derin âlim, büyük velî ve müctehid idi. Silsile-i aliyyenin 23. halkasıdır. Nakşibendiyye, Kadiriyye,
İmâm-ı Rabbânî'nin (1563-1624) asıl adı Ahmed'dir. Çok iyi bir eğitim görmüş ve erken yaşta irşada başlamıştır. Hz. Ömer'in soyundan gelmesi hasebiyle aldığı Fârukî sıfatının yanı sıra, yaptığı çalışmalar ve yaşadığı hasletler sayesinde Serhendî, Berekât, Bedreddin, İmâm-ı Rabbânî, Müceddid-i Elf-i Sânî gibi lâkaplarla anılmıştır.
İmâm-ı Rabbânî [kuddise sırruhû] Ekber Şah'ın karma
bir din oluşturma girişimlerine karşı çıktığı için ömrünün çoğu hapishanelerde geçmiştir. Fakat o, hapishanelerden yazdığı mektuplarla irşad faaliyetlerini sürdürmüştür. Mektûbât adlı kitapta toplanan mektupları sayesinde Ekber Şah'ın etkisini yok etmiş, bid'atların ortadan kalkmasını sağlamış, İslâm'ın orijinal şekliyle anlaşılmasına vesile olmuştur.
İmam-ı Ahmed Rabbani hazretleri, Hindistan'da yetişen en büyük veli ve âlim. Ariflerin ışığı, velilerin önderi, İslam’ın bekçisi, müslümanların baş tacı, müceddid, müctehid ve İslam âlimlerinin gözbebeğidir. Silsile-i aliyyenin yirmi üçüncüsüdür.
1563 yılında Hindistan'ın Serhend (Sihrind) şehrinde doğdu. İmam-ı Rabbani ismiyle tanınmıştır. İmam-ı Rabbani, Rabbani âlim demek olup, kendisine ilim ve hikmet verilmiş, ilmi ile amel eden, ilim ve amel bakımından eksiksiz ve kâmil, olgun âlim demektir. Hicri ikinci bin yılın müceddidi (yenileyicisi) olmasından dolayı Müceddid-i elf-i sani, ahkam-ı İslamiye ile tasavvufu birleştirmesi sebebiyle, Sıla ismi verilmiştir. Hazret-i Ömer'in soyundan olduğu için, Faruki nesebiyle anılmış, Serhend şehrinden olduğu için de oraya nisbetle, Serhendi denilmiştir.