Tarihçinin en önemli görevi, insani gerçekliği doğru bir biçimde kayıt altına almak ve bu alandaki yanlışları ortadan kaldırmaktır; fakat açık konuşmak gerekirse bu ifade, sözkonusu hedefin aldatıcı bir biçimde basitleştirilmiş bir anlatımıdır. Tarihçi, insanlığın örgütlü belleğini temsil eder ve bu bellek, yazılı tarih olarak, bütünüyle yoğrulabilir ve yeniden şekillendirilebilir durumdadır. Ortak bellek, bir tarihçi kuşağından diğerine, oldukça radikal bir biçimde değişir ve bu değişim yalnızca yeni olgu ve belgelerin daha ayrıntılı araştırmalarla bilahare kayda geçirilmiş olmasından kaynaklanmaz. Örgütlü ortak bellek, ilgi alanlarında ve belgelerin yapılandırıldığı mevcut çerçevede meydana gelen değişimler sonucunda da değişir. Bu etmenler, hem kullanıma açık sayısız olgu içerisinden yapılacak seçimin ölçütleri, hem de bu olguları yorumlamanın yol gösterici temelleri olarak rol oynar. Tarihçi, her ne kadar yorumlarında incelikli ve ihtiyatlı davranarak aksini ispatlamaya çalışsa da, olgular arasında seçim yapmaktan kaçamaz. Tarihin aralıksız bir yeniden yazma süreci içerisinde nasıl kolayca saptırılabildiğini anlamak için, 1984 adlı kitabında durumu çarpıcı bir biçimde vurgulamış olan ve bazı tarihçi meslektaşlarımızı da adam akıllı korkutmuş olduğunu umduğumuz George Orwell'in yaratıcı öngörüsüne ihtiyacımız yoktur.
Tanrı, Din ve Bilim
Hristiyanların çoğunlukta yaşadığı ülkelerde "neden hristiyan değilim" diye kitaplar yazılabiliyor. İncil ve İsa hakkında eleştiri kitapları, eleştiri ve komedi filmleri çekilebiliyor ve bunu yapanlara bir şey olmuyor. Ama müslümanların çoğunlukta yaşadığı ülkelerde neden müslüman olmadığına dair kitaplar yazamıyorsun, yazsan da
Reklam
104 syf.
·
Puan vermedi
itiraflar
Kitapla ilgili herkesin bildiği cümle Tolstoyun hayatını anlattığı ve kendi hayatındaki bazı çıkmazları itiraf ettiğidir . Peki ya bu itiraflar sadece Tolstoyun hayatından mıdır ? hiç sanmam . Aslında bu itiraflar tüm insanlığın itiriflarıdır . Hepimiz , hayatımızın belli başlı dönemlerinde bir takım sorgulamalar yaşarız . Bilinç düzeyi pek de
İtiraf
İtirafLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202223,3bin okunma
Komünizm afyondur :)
“ Moskova' ya yaklaşan bir komünistin davranışı tıpkı Kudüs'e giren bir hacınınkine benzer. O, Sovyet âmentüsüne dini bir özlemle, aşkla iman eder ve kafasındaki her problemin; büyükleri olan Sovyet komünistleri tarafından halledildiğini veya edilmekte olduğunu zanneder. Rusya’nın durumu hakkındaki bilgisizliğini, insanlığın Sovyet peygamberleri tarafından yetiştirilmesine olan mantıksız bir imanın sıcaklığı tamamlar. “
İnsanoğlu!..
~~~ İslâmın belli bir dönemde başlayıp yine belli bir dönemde biten bir nevi bir dönemin görüşü olmadığını, insanlığın başlangıcından bugüne kadar gelen hakikat ruhu olduğunu anlamak sorumluluğunda. İslâmdan uzaklaştıkça hakikatten, adâletten, feragat ve faziletten uzaklaştığını bilmek, ona yaklaştıkça, gerçeğe ve erdeme yaklaştığını mutlulukla duymak şartında. İslâmı incelemek, görmeğe ve anlamaya çalışmak farzında. Yoksa insanlık trajedisinin en ağırının, şimdiye kadar görülmedik derecede şiddetlisinin gelip çatacağı muhakkak. Müslüman olan bizlerin durumu daha da iç acısı. ~~~
4 Temmuz 1980
Çorum halkının büyükçe bir bölümü, yani sıradan insanlar, sanki tam da bugünü bekliyormuş gibi davrandılar. İnsanlığa dair bütün değerleri ayaklar altına almakta zerrece tereddüt etmediler. Komşularının mallarını yağmalamaya giriştiler. Kitle davranışı tam da bu olsa gerekti! Siyasi bir bilinçleri, emelleri olmasa da sıra yağmaya geldiğinde, sözde insanlığın durumu dünyanın her yerinde yerlerde sürünmüştü. Çorum'da olan da tam olarak buydu.
Sayfa 307Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.