İlk olarak ordunun desteğini alacağından kesinlikle emin olmak zorundaydı. 2 Şubat 1924’te Kâzım Karabekir, İsmet Paşa ile Milli Müdafaa Vekili Kâzım’ın (Özalp), İzmir’deki askeri tatbikatı izlemeye gittiklerini öğrenince şaşkınlığa uğradı. Genelkurmay Başkanı Fevzi de (Çakmak) onlara katılacağından, o da gitmeye karar verdi. Mustafa Kemal
Papa Eftim'in vefatı Türk basınında geniş çapta yer bulur. 19 Mart 1968 tarihli Milliyet gazetesi Papa Eftim'in ölümü ile ilgili bir yazısında bu büyük dava adamından şöyle bahseder:
"Yanık yüzlü, temiz yürekli, kadife bakışlı bu Orta Anadolu çocuğu Ortodoks olarak doğmuştu. Büyük din cereyanlarının çatıştığı Küçük Asya'da
halkmüreffeh,müstakil,zenginolmakistiyor. komşularınınrefahınıgördüğühaldefakirolmakpekağırdır.
-ön bilgi-
-18 eylül 1922de türk ordularının kesin zaferi ile sonuçlanan büyük taarruz sonrası milli mücadelenin/kurtuluş savaşının silahlı mücadelesi itilaf devletlerinin tbmmye
İngilizler Türk delegasyon için ikisi İstanbul, biri Ankara hükümetleri için toplam üç sandalye koymuşlardır ve oturum Ankara delegesini de İstanbul'a dahilmiş gibi gösterecek şekilde yapılmıştır.
Taha Niyazi Karaca hocanın eserlerini okumak her zaman çok güzel gelmiştir bana. Her eserinde yeni bilgiler edinmek, kitabı okurkenki sürenin değdiğini hissettiriyor. Hoca hemen hemen her eserinde daha önce değinilmemiş konulara değinerek okuyucuya yeni bilgiler aktarıyor.
Bu eser Taha Niyazi Karaca’nın doktora tezinin kitaplaştırılmış hali.
Uzun bir süre boyunca İstanbul'a uğramadı. Hatta yurt gezisi yaparken Boğaz'dan gece vaktinde geçti. Tabiri caizse biraz kırgındı. Evet, İstanbul'u çok seviyordu ancak yine de kırgındı. Mesela Terakkiperver Fırka burada çok çabuk taraftar toplamıştı. İstanbul Hükümetleri ve İstanbul basının bir kısmı da Milli Mücadele döneminde iyi sınav vermiş denemezdi. Lakin 1927'de İstanbul'a geldi ve Dolmabahçe Sarayı'na yerleşti. Nihayetinde burada vefat etti.