….
Ama yinede yaralıyor beni,
Yüzümün gölgesinde kırılan bu dal sesi;
Ürkütüyor bir şiirin içinden,
Göçebe kuş sürülerini
Ve ben böğrümde bir avlu serinliği,
Sessizce dinliyorum akıp giden geceyi.
Yüzünde hasret belirtileri bulunan biri,
Koynunda taşırdı bir aşk hikâyesini
Kabuk bağlamış muska gibi.
Ama yine de yaralıyor beni,
Yüzümün gölgesinde kırılan bu dal sesi;
Ürkütüyor bir şiirin içinden,
Göçebe kuş sürülerini
Ve ben böğrümde bir avlu serinliği,
Sessizce dinliyorum akıp giden geceyi.
Ama yine de yaralıyor beni,
Yüzümün gölgesinde kırılan bu dal sesi;
Ürkütüyor bir şiirin içinden,
Göçebe kuş sürülerini
Ve ben böğrümde bir avlu serinliği,
Sessizce dinliyorum akıp giden geceyi.
benim de ölümüm gelip çatacak bir gün
ışık dalgalarıyla parıldayan bir baharda
uzak ve dumanlı bir kışta
ya da feryat figandan arınmış bir hazanda
benim de ölümüm gelip çatacak bir gün
bu acı, tatlı günlerin birinde
diğer günler gibi bomboş bir günde
bugünün ve geçip giden günlerin gölgesinde
gözlerim karanlık hollere dönecek
soğuk mermerlere
Şimdi bir şiirin gölgesinde yaşıyorum hayatı,
Sensiz gidecek bir yerim kalmadı.
Her günüm artık dün gibi.
Gün batarken senle bitiyorum,
Her gün doğumunda sana başlıyorum...