Tasavvufta: "Allah'a giden yollar mahlûkatın nefesleri sayısıncadır" anlayışı sebebiyle tarikat sayısında bir sınırlama yoktur. Hatta "tarîkat insanların sayısınca değil, nefesleri sayısıncadır" denmiştir. Çünkü insan her an, içinde bulunduğu tecellîye göre ayrı bir biçimde Allah'a yaklaşabilir.
Tasavvufta eğitimin sürekliliği esâstır. İnsanlar inandığı gibi yaşamaya teşvîk edilir. Çünkü inandığı gibi yaşamayan insanlar zamanla yaşadıklarını benimsemeye ve yaşadıklarına inanmaya başlayarak pek çok hassâsiyetlerini kaybederler.
Reklam
Mevlânâ Hâlid Bağdâdî sevenlerine yazdığı mektuplarında şöyle der: "Kardeşim bu fakîr hakkında Allah'ın tevfikine ve hüsn-i hâtimeye ulaşması için duâ ediniz. Allah Teâlâ'ya yemin ederim ki, annem beni doğurduktan bugüne kadar Allâh katında makbûl ve mûteber olup hesâbı sorulmayacak bir tek hayır işlediğime inanmıyorum."
Sayfa 115Kitabı okudu
Abdurrahman Câmî, Nefehât'ında Râbia Adeviyye gibi abide kadınları anlatırken şöyle bir şiir nakleder: Dediğim gibi olduğunda kadınlar Ricâle üstünlüğünde ne şüphe var Müzekkerlik olmaz ay için iftihâr Müenneslikten gelmez güneşe bir âr
Sayfa 130Kitabı okudu
"... var oluşun gâyesi Hakk'a kulluk, kulluğun temeli de mârifet-i ilâhiyye, yâni Hakk'ı tanımaktır."
Sayfa 15 - ERKAM YAYINLARI, İstanbul/h. 1438-m. 2017Kitabı okudu
"Mistisizm, rūhun cesede hâkimiyetini sağlama ameliyesidir. Tasavvuf ise rūhun arıtılıp Hakk'a erdirilmesidir."
Sayfa 28 - ERKAM YAYINLARI, İstanbul/h. 1438-m. 2017Kitabı okudu
Reklam
48 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.