Şımartılan her çocuk sonunda kendisinden nefret edilen bir çocuğa dönüşür. Uygarlığımızın yapısı öyledir ki ne toplum ne de aile şımarma eylemini sonsuza kadar sürdürmeyi ister.
İnsanlar eğer birbirlerini daha iyi anlamış olsalardı, hiç şüphesiz birbirleriyle daha iyi geçinirler ve birbirleriyle daha yakın ilişkiler kurabilirlerdi. Bu durumda artık birbirlerini hayal kırıklığına uğratmaları ve aldatmaları imkansız olurdu.
Başka bir insana karşı takındığımız tavır, bütünüyle o insanı ne şekilde, nasıl anladığımıza bağlıdır; bu bakımdan başkalarını anlamak, sosyal ilişkilerin temelinde bulunan zorunlu bir şart olarak görünmektedir.