"Hey koca dost, caminin dışında iç mekanda gördüğüm simetri mükemmeliyetini göremiyorum. Bu benim bakışımdaki zaaf mıdır, yoksa senin dehanın çıplak gözle görünmeyen bir yansıması mıdır?" -Şöyle mi derdi? "İnsanın iç dünyası dış görünümünden çok farklıdır, Bulut Varlık. Giyim kuşam saklar insan bedenini gözlerden. Çaputla, paçavrayla çirkinleşir; ipekle, kaftanla zenginleşmiş görünürsün. Amma iç aleminin yoksulluğu ile zenginliği çok başkadır... Orada maddi dünyanın varsıllık ölçütleri bulunmaz... Aklını ve ruhunu ne denli 'bir' e yaklaştırabilirsen, aynı hızla ulaştığını görürsün, altın ışık pınarına... Işıkla yazmak istersin sonsuza adını... Ayrıca, sevgili Bulut, soru her zaman yanıtlardan önemlidir. Doğru soruyu sorabilirsen, gerçeğe ulaşmak için kat edeceğin yolu kısaltırsın... Bir daha gezin bakalım kurduğum mekanlarda... sonra içine dön ve doğru soruyu sormaya çalış. yanıtlarını kendin verecek sorular sormaya başladığında, artık onları soracak muhatap da aramayacaksın..."
304 syf.
·
Puan vermedi
Bloğumdan alıntılama yapıyorum. Spoi içerir. İlk kitaba parelel olarak Bodrum Katında yaşananlar ele alınıyor. İlk kitaba dair birçok şey öğreniyoruz ve üçüncü kitapta her şey çözülüyor. Ki ben ikinci kitabı bulamadığım için PDF halini en son okudum. Tarafsız olarak bakabileceğiniz ve herkesin bakış açısı ile bakabileceğiniz bir kitap. Sırları fark edebiliyoruz. Boynunda altın bir kolye ile çarmaha ters gerilerek öldürülmüş bir kadının bulunması ile başlıyor ve tüm ülke bunu konuşuyor. Atlasın ikiz kardeşi Talyanın kolyesinin aynısıdır, bu kolye. Enzel ise sanrılar görmeye başlamıştır. Beyaz Ev ve yeni sahibi ile yolları kesilirken, Atlas ve arkadaşları evin gizemini ve sırrını araştırır. Gizem, paranormal olaylar ve psikoloji bir arada. Keyifli okumalar.
Bodrum Katı
Bodrum KatıIşıl Işık · Yediveren Yayınları · 2022929 okunma
Reklam
"Evet, Zerdüşt'e göre güneş ateşten doğmuştur, ay da güneşten. Ateş, her şeyin başıdır. Onun zerreleri sonsuz akımlar halinde aralıksız olarak dünyanın üzerine düşüp yayılırlar. Bu akımlar gökyüzünde birbirlerini kestikleri yerde, ışığı meydana getirirler. Buna göre ışıkla altın aynı şeydir. Yani altın ateşin elle tutulur hale girmişidir. Bunların hiçbiri hayal değildir. Tabiatın genel kanunun sırrını ilime çekmek için ne yapmalı? Demek şu elimin içini dolduran ışık, altın ha? Nasıl yapmalı, Tanrım? Bazıları altın elde etmek için gün ışığını toprağa gömmeyi düşünmüşlerdir. Kimdi bunu düşünen? Ha! İbn-i Rüşd! Evet, evet o! İbn-i Rüşd, Kurtuba'daki büyük caminin sağdan birinci sütununun altına güneş ışığını gömmenin yolunu bulmuştu. Ama deneyin başarıyla bitirip bitmediğini anlamak için sekiz bin yıl beklemek lazım. Çünkü güneş ışınını içinde barındıran çukur ancak sekiz bin yıl sonra açılabilecek."
Gözlerinizin kuvvetini siz bilseniz! Bazen o kadar parlıyorlar, bir ışık uçurumu gibi baş döndü­rüyorlar, aşk efsanelerinin altın serapları gibi çekiyorlar.
Gözlerinizin kuvvetini siz bilseniz! Bazen o kadar parlıyorlar, bir ışık uçurumu gibi baş döndü­rüyorlar, aşk efsanelerinin altın serapları gibi çekiyorlar.
"Burada mutluluk yok, dert, üzüntü çok."
Sayfa 5
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.