Cahiliye Dönemi
Cahiliye kavramı ve cahiliye döneminin yaygın davranışlarını Habeşistan kralı huzurunda Müslümanlar adına konuşan Cafer b. Ebu Talib veciz bir şekilde ortaya koyar: "Ey Hükümdar! Allah aramızdan birini seçip de onu kendisi için elçi olarak gönderene kadar biz cahillerdendik, putlara tapar, ölü hayvan eti yer, fuhuş yapardık. Akrabalık bağlarına riayet etmez, komşuluk haklarını tanımazdık. Güçlü olanlarımız zayıf olanlarımızı ezerdi. Uzun bir müddet böyle yaşadık. Sonra Allah bize aramızdan soyunu, doğruluğunu, güvenilirliğini, namusluluğunu bildiğimiz bir Peygamber gönderdi. O bizi Yüce Allah'ın birliğini tanımaya ve sadece O'na ibadet etmeye çağırdı. Ağaç ve taştan yaptığımız putlara tapmaktan, Allah'a ortak koşmaktan bizi uzaklaştırdı. Bize Doğru söylemeyi, emanete ve akrabalık bağına riayet etmeyi, komşularla güzel geçinmeyi, haramdan, kan dökmekten sakınmayı emretti. Bizi fuhuştan, yalandan, yetim malı yemekten, namuslu kadına iftira etmekten men etti. O bize diğer insanlara kötülük yapmaktan çekinmeyi, sadece Allah'a ibadet etmeyi, sadaka vermeyi ve her çeşit iyi ve güzel fiiller işlemeyi öğretti.
Sayfa 58 - Ensar Neşriyat
Hz Ömer bu konuya verdiği önemi bizzat ifade eder.
İki kişi bile olsanız işleriniz konusunda aranızda istişare ediniz.
Sayfa 97
Reklam
Ayrıca kalben inandığı halde Allah'ın emir ve yasaklarını yerine getirmede ihmalkarlık gösteren insanlar için de münafık tabiri kullanılmıştır. Buna göre iki nifak çeşidini ayırmak amacıyla inanmadığı halde inanmış görünmeye itikadi nifak ,imanı olduğu halde amel konusunda yanlış hareket etmeye veya eksik davranış haline ameli nifak denilmiştir
Sayfa 446Kitabı okudu
Hz. Ömer' in halife seçilmesi
Hz Ömer'in icraatının temelinde istişarenin olduğu açıktır. Halife bu konuda H.z Peygamber (sav) ile selefi H.z Ebû bekir'in yolunu takip etmiştir. Allah Rasûlü (sav) davranışları ilahi vahyin murakabesi altında olmakla birlikte Müslümanlar' ın tamamını ilgilendiren dünyevî meselelerde sürekli olarak ashabı ile istişarede bulunmuş, icraatinin önemli bir kısmını onların görüsleri doğrultusunda gerçekleştirmiştir.
Sayfa 97
Peygamber'in vefatının ardından gerçekleşen hilafet meselesinden sonra müslüman toplumun karşı karşıya geldiği ikinci önemli hadise, kısacası ridde adı verilen toplu isyanlardır. Bu problem müslümanların birliğinin yanında varlığını da tehdit edecek boyutlara ulaşmıştır. Dolayısıyla hilafet problemlerinden daha zorlu halledilmiş ve aşılması uzun süre almıştır. Ridde kelimesi bir seyden dönmek, vazgeçmek, yüz çevirmek anlamına gelmektedir. Istılahta iman ettikten sonra islam dininden dönmek anlamındadır. Dinden dönen kişiyede mürdet denilmiştir.
Sayfa 64
H.z Ebû Bekir yöneticilerini ehil insanlardan seçme konusunda titizlik göstermiş, akrabalık, nufüz, hatır gönül gibi iltimaslara boyun eğmemiştir. Ona göre yönetimde esas alınması gereken şey, tayin edilen görevlinin vazifeye ehil ve layık olması ve devlet sorumluluğunu taşıyabilmesidir.
Sayfa 60 - Peygamber idaresinde halife yönetimine geçiş. H.z Ebû Bekir dönemi
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.