Apartman boşluğunda yapayalnız bir kız çocuğu, bütün boşluğu içine çekercesine ağlıyor. Ne oldu, komşular neden artık kapıları açmıyor. Butün babalarım demek artık başkalarını seviyor. Bir tanecik annem toprak altında acısından çürüyor. Kilisenin kulesine lanet olsun. Caminin kubbesi yere batsın. Bütün tanrılar bana düşman.
"Belki? Belki de gerçekten bir intihardır. O zaman kendini ölüme zaten hazırlamış olmalı, değil mi?" Başımı iki yana salladım. "İnşaat halinde bir bina düşün," dedim. "Ve ben de kendimi onun çatısından aşağı atarak intihar etmeye karar vermiş olayım. Eğer merdivenlerin parmaklıkları henüz inşa edilmemişse, inan bana, basamakları apartman boşluğu tarafından değil, duvar tarafından tırmanırım. Hiçkimse ölene kadar ölüme hazır değildir."
Sayfa 58 - Epub
Reklam
Geçmişle hesaplaşma yöntemi olarak kolileme egzersizi...
Pastanenin yüksek geniş ve tarihi kapısının üzerinde "ÇEKİNİZ" yazıyordu. Çekti. Bu aralar Arif'in hayatı "itmek" ve "çekmek"uçlarında kutuplaşmış durumdaydı. Diğer tüm ayrıntılar, bu iki sınırın ortasındaki geniş, kurak, belirsiz coğrafya üzerinde ikamet ediyordu. İlkini daha severek yapıyordu Arif. Bir kere, daha rahat ediyordu. Fakat bu rahatlık hakkın rahmetine kavuşmak, yeryüzünden silinmek, tüm işlerin aynı anda bitmesi, tüm sorumlulukların ve sorunların bir defada sona ermesi gibi karanlık bir histi. İkincisi daha yıpratıcı, eziyetli ve zordu. Yine de daha hayat dolu, siyasi ve dünyeviydi. Hayata karışmanın yoruculuğu ve tatmşn ediciliği kapıyı çekip pastaneden çıkınca başlıyordu. Hayattan kopmanın dindinliği ve tedirginliğiyse kapıyı itip pastaneye girince...
Floresan ışıklara bakışım daha iyi nasıl anlatılabilirdi!!
Sarı aydınlatmanın dinlendiriciliğini floresan ışıklarının bürokrasi beyazı gerilimine çevirdi.
**Hiçbir yerden beklenmiyor olmanın hafifliği, ölü bir balık gibi kıvrılarak yanıma uzandı. **Karton bardaktaki çay-kahvelerin soğuk diplerinin....
Reklam
230 öğeden 161 ile 170 arasındakiler gösteriliyor.