Abayı Yakmak:
"Eski tekkelerin mimarî kompleksi içinde bir mescit (veya cami), ortada şadırvanı olan bir avlu ve avluyu çevreleyen derviş hücreleri, büyükçe bir dershane, mutfak, kiler, ambar, vs. bulunduğu bilinmektedir. Bilhassa kış aylarında dershanenin ocağı harlı ateşle yakılarak dervişanın burada toplanmaları sağlanır; böylece hem iktisat yapılır, hem de uzun saatler mürşitten istifade ortamı oluşturulurdu. İşte böyle bir kış gecesinde, yün abalarına bürünmüş dervişler dershanede halka olup şeyh efendiyi dinlemeye başlamışlar. Efendi hazretleri, coştukça anlatmış; anlattıkça coşturmuş ve dervişler kendilerinden geçecek derecelere gelmişler. Bu sırada, ocağa sırtı dönük dervişlerden birisinin abasına ateş sıçrayıp dumanı tütmeye başlamışsa da dervişin sıcaklığı hissettiği yok!.. İçindeki ateş, dışındakinin sıcağını bastırmış durumda. 'Pir aşkına Yâr aşkına (Allah aşkına)!' yanmaya devam ediyor. Nihayet şeyh efendi, dumanı fark edip bu müridini ikaz ile yanmaktan kurtarıyor ve arkadaşları arasında mahcup olmasın diye onu diğerlerine 'gerçek Hak âşığı' olarak tanıtıyor. Şimdi argo lisanda kullanılan 'abayı yakmak' deyimi, işte o hadisenin yadigârıdır."
"Hepsinden geriye bir bu söz kalacak: Yaşadılar ve attılar zarlarını. Oyundan çok şey kazanılacak, Ama yitireceğiz zarların en hasını"
Reklam
"Hayatta bizim bilgimizi aşan, yargılayamayacağımız şeyler vardır. Bu iş doğru mu, yanlış mı mi bilemeyiz. Yargiıamak bize düşmez"
Bu büyülü gecede ağzınızda su, damarlarınızda ateş olmak, teninizin üzerinde bir şenlik ateşinin közleri gibi uçmak ve size dokunmadan sizi yakmak ve bedenimizin birleştiği bir pagan ritüelinde sizden dilek dilemek istiyorum. ve ruh saf sihirdir ve yeni bir yıldızın kökenidir,
Umut günüydü. Ateş olup isteğimi yakmak için vehmimle bakıyordum. Geriye kalan herşeyin içyüzüyle tecellisini bekliyordum.
Sayfa 167Kitabı okudu
Yanmış eller, ölü ellerden daha iyiydi.
Sayfa 30 - Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.