bu ülkenin yaşama sevinciyle dolu, hiçbir şeye aldırmayan gençliğini gördüğümde, yaşı yirmi dörtle otuz arasındaki ve o yaşta bir insanın sahip olduğu eşsiz hayat sevgisiyle sanki içten aydınlanan bir gençle karşılaştığımda, ister istemez geçmişe dönüyorum. benden çalınan bütün o yıllara, hayatımın en güzel yıllarına. ve hücre cezası çekenlerin
Türkiye'de faşizmin hortlatılışı
Türkiye'de finans-kapital nüfuzu el değiştiriyor. Amerikan emperyalizmi, Alman emperyalizmini A.B.C. silahları ile maşalaştırıyor. Alman finans-kapitali, diktasını kurmak istedi mi işsiz aç kaldırım insanlarını parayla tutar. Kaz adımı atan "askeri yürüyüşlü" komandolarına, ceza görmeyecek suçlar işlete işlete, herkese yaka silktirip, "ne olacaksa olsun!" dedirtip, komplosunu hazırlar... Tek sözle "Alman mucizesi" Türkiye'de Nazi talimi yapıyor, yaptırıyor. Batıcı ithal malı "devr'i dilârây'ı demirkırâsi" oyuncağızının cüce "büyük adam" aktörcükleri ne alemdeler? Uluslararası finans-kapital efendilerinin Türkiye'yi haraca bağlayışları "şerefine", diş kirası almak için "kalkınma" gevişi getiriyorlar. Tekelci soygun ve sömürü "huzur"ları kaçmasın diye, Türk milletini, bir finans kapital işareti üzerine, toptan koyun gibi "kün fe yekûn!" etmek Bizantizmlerinden daha akılcıl kumar bulunamaz sanıyorlar. Milleti borca boğup teslim edeceklerini umuyorlar. Aldanıyorlar. Türk Ordusu, Enver Paşanın değil, Mustafa Kemal Paşanın izinde yürüyor. Alman finans-kapitali Türkiye'yi "Enverland" yapmıştı. Alman emperyalizminin Falkenhein'ı, Mustafa Kemal'e gönderdiği küçük altın fıçılarının suratına çarpıldığını gördü. Amerikan finans-kapitali 27 Mayıs'ı denedi. Alman finans-kapitali Enver Paşa'nın bir daha diriltilemeyeceğini deneyebilir.
Proleter Devrimci Aydınlık Dergisi, Haziran-Ağustos 1970Kitabı okudu
Reklam
Büyülü Ceket
Giyim kuşam zarifliğine değer vermekle beraber, hemcinslerimin üzerindeki elbiselerin dikimindeki kusursuzluk derecesine hiç aldırış etmem çok kere. Ama bir akşam, Milano’da özel bir toplantıda tanıştığım kırk yaşlarında görünen bir adam, sırtındaki elbisenin pürüzsüzlüğü ve kesilişindeki mutlak güzellikle gerçekten göz alıyordu. Bilmiyorum
720 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
22 günde okudu
Ne desem bilemedim... "Sevmedim" desem, konunun özgünlüğüne, Neil Gaiman'ın yaptığı araştırmalara, kattığı farklı yorumlara haksızlık etmiş, "Sevdim" desem, kurgunun eksikliğini karakterlerin yetersizliğini yok saymış olurum... Öncelikle kitabın konusunu çok sevdiğimi belirtmem gerek. Eski Mısır, İskandinav Tanrıları ve
Amerikan Tanrıları
Amerikan TanrılarıNeil Gaiman · İthaki Yayınları · 20151,134 okunma
168 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
15 yaşındaki küçük Alex, daha önce ıslah evine girmiş çıkmış, ancak suç işlemekten kendini alıkoyamamış bir yeni yetmedir. Dört kişilik çetesiyle bir çok şiddet, tecavüz ve hırsızlık içeren olaya karışan anti kahramanımız, en sonunda yaşlı bir kadının evine soygun amaçlı girdiğinde kadını öldürür. Hapishaneye düşen Alex, şuçluların hapishanelerde gerektiği gibi ıslah edilmediğini , bu nedenle daha etkin yöntemlerin uygulanmasının gereğini ileri süren iç işleri bakanının seçimiyle bu yeni ıslah proğramına seçilir. Alex'e iki hafta boyunca, damardan sakinleştirici verilirken, günde iki seans şiddet içeren filmler izlemesi sağlanır. Bu uygulamaların sonunda , Alex, şiddet içerikli bir eylemi düşündüğünde kendini kötü hissetmeye başlar. Alex tahliye edilir. Artık şiddet istememektedir.Ancak, insan hakları aktivistleri kendisini hükümeti düşürmek için kullanmak isterler. Alex, bu dönem kendini büyük baskı altında hissederek ve intihar eder. Ölmeyen Alex, eski düşünce yapısına geri dönmüştür. Ancak, artık eskisi gibi şiddete istekle girişemediğini hissetmeye başlar. Bunun nedeninin ise artık büyümekte olduğu ve sorumluluk sahibi bir birey olmaya doğru evrilmesi olarak değerlendirir. Akıcı bir dille yazılan kitap, rahat okunuyor. Karakterlerin ilginç dilleri nedeniyle de gülümseyerek okunabiliyor:) Okumanızı öneririm.
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200993,2bin okunma
"Nasıl biri olacağınıza dair ihtimaller bile çocukluğunuzdan çok öncesine, varoluş anınıza dayanır. İnsan davranışlarında genlerin önemli olmadığı görüşündeyseniz, şu inanılması güç gerçeği bir düşünün: Eğer belirli bir gen grubuna sahipseniz, bir şiddet suçu işleme olasılığı 'yüzde sekiz yüz seksen iki' oranında artar. ... Özetle, bu genleri taşıyorsanız, ağır saldırı suçu işleme olasılığınız diğerlerine göre sekiz kat, cinayet işleme olasılığınız on kat, silahlı soygun yapma olasılığınız on üç kat ve cinsel saldırı suçu işleme olasılığınız da kırk dört kat fazladır. İnsan popülasyonunun yarısı bu genlere sahipken diğer yarısının sahip olmaması, ilk grubu, diğerleriyle kıyaslanmayacak ölçüde tehlikeli kılar. Mahkûmların endişe verici ölçüde büyük bir çoğunluğu, ölüm cezası alanlarınsa yüzde 98,4'ü bu genleri taşımaktadır. Geni taşıyanların farklı davranış türüne güçlü bir eğilim gösterdiği yeterince açıktır ve tek başına bu istatistikler bile, güdüler ve davranışlar bakımından herkesin masaya eşit koşullarda oturduğunu varsayamayacağımızı göstermektedir. ... Bu arada, bu tehlikeli gen grubuna yeniden dönecek olursak, siz de olasılıkla adını duymuşsunuzdur. Topluca 'Y kromozomu' olarak anılırlar. Ve eğer siz de bir taşıyıcıysanız, 'erkek' olarak isimlendirilirsiniz."
Sayfa 160 - DomingoKitabı okudu
Reklam
Geri148
488 öğeden 481 ile 488 arasındakiler gösteriliyor.