"Yaşadıkları, toplumun ne denli manipüle edildiğinin, hemen herkesin iliklerine kadar nasıl bir korkuyla doldurulduğunun ve düşünmeyi bırakıp önyargılara, şartsız kabul edilmiş kimliklere nasıl teslim olduğunun bir göstergesiydi."
"Kalbine söz geçiremeyeceğini biliyordu; biraz daha dayanmasına ihtiyacı vardı sadece. Ölürse ölürdü ama yaşasa her adımına kendisinin karar vereceği başka türlü bir hayat yaşamak isterdi."
Reklam
Son Vagon
Ölüm gibi bir duygunun sessiz esiriydi; uzuvlarını hareket ettiremediği bedeninde kısılıp kalmış bir zihindi o şimdi...
Sayfa 13 - Kanon YayıneviKitabı okudu
İnanmak, kişisel olarak da toplumsal olarak da nasıl ele alınırsa alınsın, kökten bir haklılık/haksızlık durumu yaratmaya başladığından beridir, gündemimizi çarpıtan tüm eylemlerin de can damarı hâline gelmiştir. Toplumun bilmeye yönelik artan gereksinimine karşılık olarak ortaya çıkan bilgi kırıntıları, yanına gönüllü olarak yanlış yorumlayan söylev ustalarını da alır ve zamanın ya da gerçek bilginin bile altından kalkmakta zorlandığı, inanca dayalı bir yanlış tutum inşa eder.
Size anlatmadığım yığınla şey geçiyor aklımdan. Bunları birine anlatamam, çoklukla anlatılabilir değildir insan düşünceleri. Bir akıştır, bir ilişki yumağıdır insanın zihnindekiler. Zaman zaman bu yumak bozulur ve dilimizle bu süreci destekleriz. Konuşmak da böyle bir ihtiyaç belki. Zihnimizdekiler bize fazla geldiğinde başkalarıyla paylaşma isteği. Ya da resim çizmek, boyamak, içindeki ruh hâlinin getirdiği tüm o ağırlığı tuvalin üzerinde bırakmak... Kim bilir.
Geri156
565 öğeden 561 ile 565 arasındakiler gösteriliyor.