480 syf.
·
Puan vermedi
Debbie Macomber'in Küçük Mucizeler Dükkanı adlı romanı harika. Debbie Macombe 4 kadının haytını ve başlarından geçen olayları çok güzel bir şekilde ortaya koymuş. Bu kitabı 2 kez odum ve kitabın hayranı oldum. Debbie Macomber yazdığı öykülerle uzun süre gündemde olacak bana göre. Debbie Macomber'in kitaplarını okumayan kalmayacak. Okumaya başlayanlar ellerinden bırakmak istemeyecek. Debbie Macomber'in de hayranı olacaksınız. Debbie Macomber'e Böyle güzel öyküler yazarak insanların hayatlarına katacak güzel şeyler kattığı için çok teşekkür ederim. Teşekkür etmek çok az kalacak ama benim elimden sadece bu gelebilir. Debbie Macomber'e yazarlık kariyeri için iyi şanslar diliyorum. Ömrü boyunca güzel öyküler yazması dileğiyle...
Küçük Mucizeler Dükkanı
Küçük Mucizeler DükkanıDebbie Macomber · Martı Yayınları · 201814,4bin okunma
268 syf.
·
Puan vermedi
‘Kürk Mantolu Madonna; Maria Puder’, ‘Üst Kattaki Terörist’in Alt Kattaki Komşusu; Nurettin ‘, ‘Yüzüncü Ad’ın Dul Kadını; Marta’, ‘Baltası Kadar Masum Katil; Raskolnikov’, ‘İsimle Ateş Arasında; Nihade’, ‘ 5 yaşında kocaman bir çocuk; Alper Kamu’, ‘Afili Filinta; Nuh Tufan’, ve dahası... Ben kimseyi Ömer kadar sevmedim. Öyle roman
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019173,5bin okunma
Reklam
528 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Mutlu sonla taçlandırılmış bir FMArsal klasiği daha... Aşkı yazan adamdan yürekleri titreten aşk dolu bir roman daha… Çok eğlenceli diyaloglara sahip, bir sayfasında gülüp, bir sayfasında hüzünlenip, bir diğer sayfasında sinirlenerek tüm duyguları yaşayacağınız bir FMArsal eseri daha… Daha önce defalarca okuduğum bu romanı da, sayfalarını
Anlaşma
AnlaşmaFatih Murat Arsal · Ephesus Yayınları · 20141,039 okunma
336 syf.
9/10 puan verdi
Güzel bir kitap ile McCabe serini noktaladık. Benim için serideki tek kötü kitap ara kitap Alaric'in hikayesi oldu. Ewan ve Caelen'in anlatıldığı kitaplar çok daha başarılıydı. Seriyi takip edenler bilir güzel kızımız Rionna ilk önce Ewan ile, o olmadı Alaric ile, o da olmadı Caelen ile evlenme noktasına gelir. Bu durumdan sonra kadının gururunun ne kadar incindiğini siz düşünün artık. Caelen geçmişte yaşadığı ihanet yüzünden ailesinin felaketine sebep olduğu için bir daha kalbini dinlememeye kararlıdır. Rionna ile evlenmeyi kabul etmesi ailesine geçmişte yaşattıkları karşısında bir tür özür gibi bir şeydir. Rionna ise sapık ruhlu babası yüzünden küçük yaşından beri kendini korumak için çalışır, durur. Erkek fatmamız bizim yani. Bu iki savaşçı, kırılgan ruhun birbirlerini keşfetme yolculuğu.. Ben okurken baya keyif aldım. Evet bu İskoçyalı herifleri ve onların hikayelerini çok seviyorum. Hepsi Jamie Fraser yüzünden! :) Tavsiye ederim. “You’ll fight, damn it. You’ll not give over this easily. God is not ready for you yet because I am not through with you. You’re going to wake up and you’re going to give me the words I’ve waited on for so long. Telling me you love me on the battlefield as we both lay dying doesn’t count. You’ll give them to me and mean them or so help me I’ll bury you in unconsecrated ground so that you never rest and you’ll be forced to dwell in this keep with me for eternity.”
Asla Bir İskoçyalı Sevme
Asla Bir İskoçyalı SevmeMaya Banks · Koridor Yayıncılık · 2014184 okunma
Çünkü Oğuz Atay'ı da okudum. Seni de tanıdım... Diyebilirsin ki bir insanı fotoğraflarından ve hakkındaki haberlerden ne kadar tanıyabilirsin? Haklısın belki de çok az... O zaman şöyle demeliyim... Seni az tanıyorum... Az... Sen de fark ettin mi? Az dediğin küçük bir kelime. Sadece A ve Z. Sadece 2 harf. Ama aralarında koca bir alfabe var. O alfabeyle yazılmış onbinlerce kelime ve yüzbinlerce cümle var. Sana söylemek isteyip de yazamadığım sözler bile o iki harfin arasında. Biri Başlangıç, diğeri son. Ama sanki birbirleri için yaratılmışlar. Yan yana gelip de birlikte okunmak için. Aralarındaki her harfi teker teker aşıp birbirlerine kavuşmuş gibiler. Senin ve benim gibi. Bu yüzden, belki de, az çoktan fazladır. Belki de az, hayat ve ölüm kadardır! Belki de, seni az tanıyorumi demek, seni kendimden çok biliyorum demektir. Bilmesem de öğrenmek için her şeyi yaparım demektir. Belki de az her şey demektir. Ve Belki de benim sana söyleyebileceğim tek şeydir.
Sayfa 349Kitabı okudu
Fakat, Allah kahretsin, insan anlatmak istiyor albayım; böyle budalaca bir özleme kapılıyor. Bir yandan da hiç konuşmak istemiyor. Tıpkı oyunlardaki gibi çelişik duyguların altında eziliyor. Fakat benim de sevmeğe hakkım yok mu albayım? Yok. Peki albayım. Ben de susarım o zaman. Gecekondumda oturur, anlaşılmayı beklerim. Fakat albayım, adresimi bilmeden beni nasıl bulup anlayacaklar? Sorarım size: Nasıl? Kim bilecek benim insanlardan kaçtığımı? Ben ölmek istiyorum sayın albayım, ölmek. Bir yandan da göz ucuyla ölümümün nasıl karşılanacağını seyretmek istiyorum. Tehlikeli oyunlar oynamak istiyor insan; bir yandan da kılına zarar gelsin istemiyor. Küçük oyunlar istemiyorum albayım.
Sayfa 259 - İletişim yayınlarıKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.